Hatırlanacağı üzere Hamburg Türk Toplumu tarafından Nebahat Güçlü imzasıyla, 1 Haziran günü aralarında MHP'nin Avrupa Örgütü olarak tanınan Türk Federasyonu, AKP'nin Avrupa Örgütü UEDT ve Perinçek'çi TGB ile birlikte Berlin'de gerçekleşen "Haydi bayrağını al gel" yürüyüşüne çağrı yapılmıştı.

Avrupa Postası'nın haberi sonrası aralarında Hamburg Atatürkçü Düşünce Derneği (HADD), Beşiktaşlılar Birliği, Fenerbahçeliler, Demokrat Çorumlular Platformu, Bergedorf Yaşlı ve Emekliler Derneği ile Müzisyenlerin bilgisi dışında imzaları kullanılarak yapılan çağrıya sert tepki gelmişti.

MİLLETVEKİLLERİNE YÖNELİK TEHDİTLERİ ŞİDDETLE KINIYORUZ

TGH'nin dün basın kuruluşlarına yönelik yaptığı yazılı açıklamasında, "Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bu milletvekillerine yönelik sözlerini kabul edilemez buluyoruz ve mesafeli duruşumuzu koruyoruz. Demokratik yollarla kabul edilen kararlara karşı demokratik çerçevede tepki gösterilmesini savunuyor ve şiddet yoluna başvurulmasını kınıyoruz." satırları dikkat çekti.

Açıklamanın bazı çevrelerce "Bir o yana bir bu yana şaşkın" şarkısını hatırlattığı ileri sürüldü.

İşte o açıklama:

Federal Almanya Parlamentosu’nun 2 Haziran tarihinde CDU, SPD ve Yeşiller’in ortak sunduğu, Osmanlı İmparatorluğunun son döneminde Ermenilere yönelik ‘Sözde Soykırım’ yapıldığına yönelik tasarı büyük bir oy çokluğuyla kabul edilmiştir. Federal Parlamentoda kabul edilen tasarının içeriğini ilgilenen herkes http://dip21.bundestag.de/dib21/btd/18/086/13.pdf adresini açarak okuyabilir.

Hamburg Türk Toplumu Federal Parlamento’nun kararını saygıyla karşılamaktadır ancak yıllardır savunduğu ve dile getirdiği görüşünü de tekrar vurgulama gereği görmektedir. Buna göre ‘Sözde Ermeni Soykırımı’ gibi Osmanlı İmparatorluğunun son döneminde meydana gelen acı olayları değerlendirmek günümüz parlamentolarının görevi değildir. Bizler bu tür olayların değerlendirmesinin alanında uzman tarihçilerin görevi olduğunu savunmaktayız.

Bu nedenle 30 yıldır savunduğumuz düşünceyi tekrar dile getiriyoruz ve Birleşmiş Milletlerin alanlarında uzman bağımsız tarihçilerden oluşan bir komisyon kurarak ilgili devletlerin arşivlerini incelemelerini öneriyoruz. Diğer taraftan yukarıda belirtilen tasarının lehinde oy kullanan Federal Parlamento üyesi Türkiye kökenli milletvekillerine yönelik suçlamaları ve tehditleri de şiddetle kınıyoruz.

Yine Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bu milletvekillerine yönelik sözlerini kabul edilemez buluyoruz ve mesafeli duruşumuzu koruyoruz. Demokratik yollarla kabul edilen kararlara karşı demokratik çerçevede tepki gösterilmesini savunuyor ve şiddet yoluna başvurulmasını kınıyoruz. Bu nedenle Almanya’da yaşayan Türk toplumunu tartışamalara içeriksel olarak katılmaya ve demokrasi ve düşünce özgürlüğü çerçevesinde tepki vermeye davet ediyoruz. Saygılarımızla Hamburg Türk Toplumu Yönetim Kurulu.