AVRUPA POSTASI: Sayın Keskin, 26 yıl önce Hamburg'daki çeşitli Türk Dernekleri'ni bir amaç etrafında bir araya getirerek kurduğunuz Göçmenler Birliği'nin devamı olan Almanya'Türk Toplumu'nun en etkili kollarından sayılan Hamburg Türk Toplumu, 10 aydır kongre iptalleriyle gündeme oturdu. İki gün sonra 23 Eylül'de Tüzük Kongresi, 2 Aralık'ta ise yönetimin belirleneceği Genel Kurul Toplantısı yapılacak. Tüzük Kongresine bir mutabakat sağlanarak gidildiği belirtiliyor ancak yine de bir tedirginlik havası yaşanıyor.
Bu derneğin temelini atan eski Genel Başkan sıfatıyla, bugünkü gelinen noktayla ilgili olarak görüşlerinizi açıklar mısınız ?

HAKKI KESKİN: Mehmet bey, siz TGH'yı kuruluşundan bugüne yakından izleyen bir gazetecisiniz. Önceki ismiyle „Türkiye Göçmenler Birliği Hamburg“ ve şimdiki ismiyle „Hamburg Türk Toplumu“ nun her zaman yanında ve ona destek vererek yer aldınız. Bu örgütün kurucularından ve 13 yıl başkanlığını yapan birisi olarak size bu ilişkide teşekkür ederim. Örgütlerin toplumda tanınabilmeleri ve çalışmalarını daha geniş bir kesime duyurabilmelerinde basına da büyük görev düşüyor. Siz bu görevinizi başarıyla yapıyorsunuz.

TGH Almanyalı Türklerin hakları için uğraş veren en önemli ve en uzun süreli varlığını koruyan bir Türk ve hatta göçmen kökenli kuruluştur. Çeyrek asırı aşkın süredir  kararlılıkla ve de süreklilik göstererek etkin çalışmaları olan bir diğer kuruluş ne Hamburg`da ve ne de Almanya`da yoktur. Bunu  abartarak söylemiyorum, gerçek budur.

TGH farklı siyasi görüş ve eğilimleri olan dernekleri 1985 yılında bir çatı altında toplayan, asgari müştereklerde birlikteliği sağlayan, böylece de Almanya`da daha sonraki yıllarda oluşan diğer Türk Kuruluşlarına da örnek olan bir örgüttür. TGH kuruluduktan iki-üç veya beş yıl sonra Almanya`nın diğer eyaletlerinde benzer nitelikte örgütler kurulmuştur.

Almanya Türk Toplumu“ (TGD) nin kuruluşunda da TGH öncü ve belirleyici bir rol oynamıştır. TGH, TGD kuruluncaya değin Almanyalı Türklerin yalnız Hamburg ve çevresinde değil, Almanya genelinde de Türk ve Alman kamuoyunda etkin çalışmalarıyla büyük onay görmüştür. Bunun bilinmesinde yarar vardır. TGH bugün Hamburg ve çevresinde siyasi partiler, Hamburg Eyalet Hükümeti, Türk ve Alman kamuoyu ve medya tarafından kabul gören en önemli kuruluştur.Bu nedenle TGH‘daki durumu medya ve kamuoyu yakından izlemekte ve buna önem vermektedir.

Son dönemde Genel Kurulların ertelenmesi, kamuoyuna yansıyacak düzeyde örgüt içi  bazı sürtüşmelerin olması, hatta örgüte ilişkin Eyalet parlamentosuna soru önergelerinin verilmiş olması, beni son derece üzmektedir. TGH‘da etkin çalışma yapan herkesin, üye derneklerin ve delegelerin bu duruma ivedi olarak son vermeleri gerekmektedir.  23 Eylül Pazar günü yapılacak olan Tüzük Genel Kurulu ve yine bu yıl içersinde yapılacak olan Genel Kurul‘da bu sürtüşmeler son bulmalıdır.  Çok büyük emeklerle bu konuma gelen TGH, farklı eğilimler arasında gerekli uzlaşma sağlanarak yeniden harmoni içersinde çalışmalarını sürdüren bir kurum konumuna gelmelidir. Bunun gerçekleşmemesi için hiçbir neden göremiyorum.

AVRUPA POSTASI: Geçen yılın Aralık ayında Genel Başkan Kenan Kolat'ın yönettiği Genel Kurul ile aylar sonra yapılan Tüzük Genel Kurul'u, çıkan tartışmalar yüzünden iptalle sonuçlanmıştı. Özellikle de Billstedt semtindeki ikinci TGH binası, TGH'ya yeni katılımlar ve Delege sayıları üzerinde yoğunlaşan eleştirilerin konuşulup tartışıldığı bu Genel Kurullar vesilesiyle, bugünkü yönetim ile üye dernek temsilcileri ve delegelere bu konuda tecrübeli bir Genel Başkan olarak hangi tavsiyeleriz olacaktır ?

HAKKI KESKİN: TGH son seçim dönemine değin 25 yıl süreyle iç sürtüşmelerden uzak bir örgüt olarak varlığını sürdürebilmiştir. Bunu, örgüt tüzüğüne ve çalışma kurallarına bağlı kalmaya ve tabii ki yöneticiler ve üyeler arasındaki karşılıklı saygı ve sevgiye borçluyuz.

Örgüt tüzüğü genel felsefeyi, bağlı kalınması gereken kuralları, yeni derneklerin nasıl üye olacağını, seçimlerin nasıl yapılacağını ve kararların nasıl alınacağını çok açık olarak belirliyor. TGH'nın anayasası olan tüzüğe ve yıllardır süren çalışma yöntemlerine uyulursa, herhangi bir sürtüşmeye gerek kalmayacaktır. Bu vazgeçilemez bir ilke olmak zorundadır.

Bu nedenle benim israrla yapacağım öneri, öncelikle tüzüğe uyulması, kararların tüzüğe bağlı olarak alınması, Yönetim kurulu toplantılarının belirlenen aralıklarla ve tüzüğe bağlı kalınarak süreklilik içersinde yapılmasıdır. 
TGH Yöneticileri fahri olarak, büyük zaman ve emek harcayarak dernek çalışmalarını sürdürmektedirler. Artık gerekli uzlaşmanın sağlanmasını ve örgüt içi sürtüşmelere son verilmesini, farklı eğilim yanlılarının ve tüm delegelerin katkı vermelerini diliyorum ve buna inanmak istiyorum.

TGH hiç kuşku duymuyorum ki daha nice yıllar Hamburg ve çevresinin en güçlü ve en etkin kuruluşu olarak çalışmalarını sürdürecektir. Tüm emek veren arkadaşlarıma bu ilişkide teşekkür etmek isterim.