Almanya İçişleri Bakanlığı'nin bir kararı ile merkezleri Neuss kentinde olan "Mezopotamien Verlag und Vertrieb GmbH” ve "MIR Multimedia GmbH” adlı kuruluşların dün sabah saatlerinden itibaren polisler tarafından basılarak yasaklanmasına tepkiler devam ediyor.

Almanya Türkiyeli İşçiler Federasyonu (ATİF) ve Almanya Göçmen İşçiler Federasyonu (AGİF) konuya yönelik yaptıkları yazılı açıklamada, Kürt kurumlarının İçişleri Bakanlığı kararı ile polislerce basılarak yasaklanmalarını, Alman hükümeti için hukuki ve siyasal anlamda bir açmaz olarak değerlendirdiler.

ATİF: Alman Devleti Avrupa'da Kürt Kurumlarına Yönelik Saldırılarda Başı Çekmeye Devam Ediyor..

Alman Devletinin özellikle son yıllarda Kürt kurum ve kuruluşlarına yönelik saldırıları durmak bilmiyor. Geçtiğimiz yıl polis baskınının yapıldığı Mezepotamya Yayınevi ve Mir Multi Media içişleri bakanı Horst Seehofer'in kararıyla kapatıldı. İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasında her iki kurumun da PKK'ye bağlı olarak faaliyet yürüttükleri gerekçesiyle kapatıltığı belirtildi. PKK yasağının başlı başına hukuki ve siyasal bir açmaz olması bir yana, Kürt siyasal kimliği ve çalışması en büyük baskıyı Türkiye'den sonra Almanya'da görmektedir. Hiçbir Avrupa ülkesinin yasaklamadığı YPG/YPJ bayrakları bile Almanya'da hala kamuya açık alanlarda taşınması yasaklı konumdadır. Kürtlerin çeşitli nedenlerde yapmak istedikleri yürüyüş ve gösteriler sudan gerekçelerle siyasal oterite ve kolluk güçleri tarafından yasaklanmakta, kriminilize edilmeye çalışılmaktadır. Onlarca Kürt siyasetçi PKK faaliyeti yürüttükleri gerekçesiyle yargılanmış çeşitli hapis cezalarını çarptırılarak, siyaset yapma hakları ellerinden alınmıştır.

Alman siyasal ve hukuki otoritesi Kürt halkının siyasal, kültürel ve kimlik haklarına yönelik saldırılarda Türk devletiyle ortaklaşmaktadır. Faşist bir sistemle Kürt ulusu üzerinde sindirme ve yok etme siyasetini en vahşi yöntemlerle sürdürmeye devam eden Türk devleti, en büyük yardımı sözde geniş bir demokrasi ile yöneltiklerini iddia eden Alman burjuva sistiminden görmektedir. Mezepotamya Yayınevi ve Mir Media'nın kapatılması Kürt halkının dilini, kültürünü yaşama ve yaşatmasının engellenmesi, basın yoluyla siyaset yapmasının açık olarak siyasi irade tarafından engellenmesidir.

Bu saldırı Alman devletinin özellikle son yıllarda tüm ilerici-devrimci güçlere yönelik yoğunlaştırdığı saldırıların bir parçasıdır.

Almanya Türkiyeli İşçiler Federasyonu olarak Alman Devletinin Kürt halkını nezdinde ilerici-devrimci güçlere yönelik her türlü saldırılarını kınıyor, tüm halkımızı, ilerici-devrimci güçleri bu saldırılar karşısında seslerini yükseltmeye çağırıyoruz.

AGİF: Mir Müzik ve Mezopotamya Yayınevi’nin Kapatılmasını Kınıyoruz

Alman devletinin Kürt kurumlarına yönelik saldırıları devam ediyor. Son olarak Mart 2018’de Alman polisinin baskınına maruz kalmış olan Mir Müzik ve Mezopotamya Yayınevi, Alman İçişleri Bakanlığı’nın kararıyla, bugün itibariyle kapatılmış bulunmakta.

Faşist Türk devleti ve diktatör Erdoğan’la siyasi, ekonomik ve askeri hiçbir ilişkiden vazgeçmeyen Alman devleti, Kürt halkına ve demokratik kurumlara karşı da en az onun kadar saldırgan davranıyor. Almanya’da yaşayan Kürt halkımızın kendi demokratik varoluşunu sağlamak, sosyal, kültürel ve eğitsel ihtiyaçlarını karşılamak için, yine direk Kürt halkımızın kendisi tarafından kurulmuş olan sözkonusu kurumlar, tıpkı faşist sömürgeci Türk devletinin inkarcı ve katliamcı politikaları gibi, Almanya’da da yasakçı zihniyetin hedefi haline getirilerek kapılarına kilit vuruluyor.

Halkların özgürlük mücadelesinin, hiç değilse 1993’ten buyana uygulanan PKK yasağında görüldüğü gibi, hiçbir yasa ve kanunla önlenemeyeceğinin ve herhangi bir meşruluğunun olmadığı açıkça ortaya çıkmış olmasına rağmen, Alman İçişleri Bakanlığı’nın sözkonusu kurumlara karşı vermiş olduğu kapatma kararı, tecride ve katliamlara karşı Leyla Güven ve onlarca süresiz açlık grevi yürüten Kürt halkının yiğit evlatlarının taleplerine sırtını dönmek, sömürgeci Türk devletinin başta Kuzey Kürdistan olmak üzere, Türkiye metropollerinde inkarcı ve imhacı politikalarına; Afrîn’de sürdürdüğü işgal ve Rojava’nın geri kalanının tehdit altında tutulması siyasetine onay vermeye devam ettiği anlamı taşımaktadır.

Bizler, halkların mücadelesinin hiçbir biçimde terörle yaftalanarak gözden düşürülemeyeceğine inananlar olarak, esas terörün genel insanlığın tarihsel ilerleyişinin önüne set olan sömürgecilik, inkar ve imha siyasetini uygulayanlardan geldiğini biliyoruz. Bu nedenle Alman devletini emperyalist çıkar politikaları güderek sömürgeci Türk devleti ve diktatör Erdoğan’a verdiği destekten vazgeçmeye, demokratik Kürt kurumları üzerindeki saldırganlığına son vermeye; başta Alman halkı olmak üzere, tüm ilericileri, demokratları İçişleri Bakanlığı’nın Mir Müzik ve Mezopotamya Yayınevi’ni kapatma kararını kınamaya, protesto etmeye çağırıyoruz.