1973 yılında kurulan ve Türkiye dışındaki ilk sosyal demokrat kuruluş olan HDB'nin Genel Kurulu'nda son iki yıldaki çalışmaları ile Almanya ve Türkiye'deki politik durum değerlendirildi. Gündem maddeleri üzerine değerlendirmeden sonra yeni yönetim kurulu seçildi.  Genel Kurul'daki oylamada Ahmet İyidirli tekrar Başkan seçildi.

GENEL KURUL'DA KARAR ALTINAN ALINAN ÖNEMLİ SATIR BAŞLARI:

"Almanya'da "Göçmenlere toplumsal yaşamın her alanında eşit haklar" ile „her türden ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadele" konularındaki çalışmaların ödünsüz sürdürülmesi kararlaştırıldı.

"Çifte vatandaşlık", "Yerel seçimlere katılım hakkı", "vizenin kaldırılması", "okullarda Türkçe öğretimi", "okul ve meslek diplomaların eşitliği", "kamu işyerlerinde göçmenler ve kota uygulanması", "eğitimdeki sorunlarının çözümü" alanlarında bugüne kadar yapılan mücadelenin, bundan sonra da sürdürülmesi gerekliliği vurgulandı.

SAĞCI VE DİNCİ KURULUŞLAR IRKÇILIKLA MÜCADELE ETMİYOR

Irkçılık ve ayrımcılıkla mücadele çalışmalarına ağırlık verilmesi, dernek içindeki çalışma gruplarının güçlendirilmesi, bu konuda Alman kuruluşlarıyla yapılan çalışmaların yoğunlaştırılması  kararlaştırıldı. Bu arada Türkiye kökenli sağcı ve dinci kuruluşların kendi çıkarları gereği 'tavır almaları' ve somut hiç bir şey yapmamaları eleştirildi. Irkçılıkla mücadele alanında hiç bir eylemde, etkinlikte yer almadıkları belirtildi.

Avrupa'daki sosyal demokratların üst örgütü HDF - Sosyaldemokrat Halk Dernekleri Federasyonu çatısı altındaki çalışmaların bundan sonra da aktif bir şekilde sürdürülerek, kardeş derneklerle dayanışma içinde bulunulması gerekliliği vurgulandı.

Sosyal demokrat bir göçmen örgütü olarak HDB için aynı görüşteki CHP ve SPD ile birlikte çalışmak özel bir önem taşımaktadır. 2015 yılında yurtdışında yaşayan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları ilk kez genel seçimlere katılma olanağı buldular. Katılım henüz yeterli düzeyde olmasa da bu olumlu bir başlangıç olarak görüldü.

ERDOĞAN'IN OTORİTER ANLAYIŞI ELEŞTİRİLDİ

HDB Genel kurulundaki tartışmalarda Türkiye'deki politik durum geniş yer tuttu ve üyeler gelişmelerden duydukları kaygıları dile getirdiler. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın her türlü demokratik ve anayasal denetimin dışında otoriter yönetim anlayışını ve Başkan olmak için her türlü kuralı çiğnemekten kaçınmayan yaklaşımı üyeler tarafından sert biçimde eleştirildi. AKP iktidarının Türkiye'yi hem güney komşularıyla savaşın eşiğine getiren hem de Güney doğu Anadolu'da şehirlerdeki çatışma alanına çeviren anlayışı, artık Türkiye'nin geleceğini ve bütünlüğünü tehdit eder duruma getirmiştir.

SİYASETTE ŞİDDETE TAVIR ALINSIN

Bu nedenle Türkiye'deki sosyal demokratlarla ortak çalışmaları gelecekte yoğunlaştırarak sürdürülmesi istenilen toplantıda, Türkiye'de demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ilkesinden taviz verilmemesi ve siyasette şiddet kullanımına karşı tavır alınması konularının altı çizildi."

Genel Kurulda yapılan seçimlerde Yönetim Kurulu şu şekilde belirlendi:

Başkan: Ahmet İyidirli

Başkan Yardımcısı: Nazmiye Şenyuva

Sayman: Birsen Işık

Yazman: Cenk Celep

Üyeler:  Necip Erman,  Mario Helwig,  Emine Tekçe,  Efe Üner

Mali Denetim Kuruluna ise Gül Ataseven-Özen ve Mümtaz Ergün seçildiler.