Daha önce toplantı salonlarında start verilen “Hayır” kampanya Hamburg'da Türkiye kökenlilerin yoğun oturdukları Altona semtinde açılan bilgilendirme standtında devam etti. Kampanyaya katılanlar neşeli bir ortam yarattılar ve zaman zaman halay çektiler.

Her semtte kampanya tanıtılacak

Kampanya Almanya'nın farklı kentlerinde devam ederken Hamburg ve Çevresi Demokrasi için Birlik Platformu kapsamında gerçekleştirildi. Yetkililer her hafta kentin başka bir semtinde kampanyayı devam ettireceklerini ve vatandaşların bilgi sahibi olmaları gerektiğini belirttiler. Ayrıca ellerinde “Neden Hayır?” ve dört dilde “Hayır” yazan, neden hayır denilmesi gerektiğinin bilgilerini içeren el ilanları dağıttılar. Hamburg ve Çevresi Demokrasi için Birlik Platformu bünyesinde bulunan, CHP Hamburg ve Schleswig-Holstein Birliği, Demokrat Çorumlular Platformu, Haak-Bir e.V, Bergedorf Yaşlılar Derneği, Atatürk Düşünce Derneği, Hamburg ve Çevresi Türk sanatçılar İnisiyatifi, değişik kurum kuruluş ve bireyler, Hamburg’un değişik semtlerinde benzeri faaliyet ve çalışmaların devam edeceğine dikkat çektiler.

Hamburg ve Çevresi Demokrasi için Birlik Platformu adına yapılan açıklamada:

“Türkiye’de düşünce,inanç ve ifade özgürlüğünü ortadan kaldırarak,hızla otoriterleşen baskıcı,mezhepçi,tek adam,diktatörlük rejimine karşı verilen demokrasi mücadelesine destek olmayı, tarihi bir sorumluluk olarak görüyoruz. Bu nedenle bizler, Hamburg ve çevresinde bulunan demokratik kurum, inisiyatif ve bireyler olarak birlikte hareket etmeyi ,acil bir görev adlediyoruz. AKP tarafından 15 Temmuz darbe girişimi, fırsata dönüştürülmüş ve OHAL ilanı sonucu baskı rejimi hakim olmuş,ülke kanun hükmünde kararnamelerle yönetilmeye başlanmıştır. Baskılar,şiddet ve hukuksuzluk had safaya ulaşmış,bütün yetkilerin tek elde toplanacağı”Başkanlık”(Diktatörlük) sistemine doğru hızla ilerlenmiştir. Anayasa’nın en önemli 15 maddesi Meclis’in icazeti ile değiştirilerek,diktatörlük rejiminin her türlü alt yapısı hazır hale getirilmiştir. Ülke ekonomik olarak iflasın eşiğine gelmiş,onbinlerce işçi işlerinden atılmıştır. İşsizlik, yoksulluk en üst düzeye ulaşmıştır. İş kazalarında yaşanan, işçi cinayetleri ülke tarihinde görülmemiş boyutlara ulaşmıştır. FETÖ v.b adı altında düzenlenen operasyonlarla cadı avı başlatılarak, kendinden olmayan ve sayıları yüzbini bulan kamu emekçisi ve bürokratları görevlerinden alınarak tutuklanmış, bir çoğunun mal varlığına el konulmuştur Televizyon kanalları,gazeteler kapatılıyor, sanatçılar, yazarlar, aydınlar gazeteciler tutuklanıp ceza evlerine doldurulmuşlardır”

Tutuklu gazeteci sayısı: 149 

“İktidara yandaş olmayan Belediye başkanları görevlerinden alınıp,yerlerine Kayyum atanıyor. Milyonlarca insanın oylarıyla seçilmiş Milletvekilleri, sorgusuz sualsiz tutuklanıp cezaevlerine atılmaktadır. En basit demokratik hak arayışları bile, güvenlik güçleri tarafından orantısız güç kullanılarak dağıtılmaktadır. Kendinden olmayan herkese saldırarak,korku ve terör hakim kılınmaya çalışılmaktadır. Farklı kültür,inanç,etnik köken ve kimlikler arasında kin ve nefret yayan politikalarla toplum,birbirine karşı düşmanlaştırılıp bölünmek isteniyor. Gerici, mezhepçi ideoloji,devlet eliyle halkı teslim almaya çalışıyor. Özellikle kadın kimliği,bedeni ve iradesine yönelik eril, faşizan ve gerici baskılar artmış çocuklara ve kadına şiddet, taciz ve cinsel istismar,inanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Ülke kaos içinde hemen her hafta baskınlara,bombalara, suikastlere ve katliamlara sahne olmaktadır. Onlarca insan bu kaotik ortamda, hunharca katledilip, yüzlercesi yaralanarak sakat kalıyor. Ülke siyasi olarak, iç ve dış politikada tam bir çıkmaza sürüklenmiştir. İçeride devam eden düşük yoğunluklu savaş,tüm şiddeti ve acımasızlığıyla adeta kendi evlatlarını yiyen bir canavara dönüşmüştür. Dışarda ise, Ortadoğu’da hızla büyüyen çatışma ortamına ve savaşa girilerek ülke,dönüşü olmayan bir felakete doğru sürüklenmektedir. Sonuç olarak neresinden bakarsak bakalım, karanlık bir gelecek, savaş ve felaketlerin olduğu bir tablo görmekteyiz”

Gün birleşme ve bu karanlık tabloya karşı mücadele etme günüdür.

* Başkanlık ve diktatörlük rejimine HAYIR! * OHAL derhal kaldırılsın!

* Özgür basın! Düşünce ve inanç özgürlüğü!

* Laik ,demokratik ve bağımsız bir Türkiye için!

* Farklı cinsel kimliklere,kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel istismara ve şiddete son!

* Ülke içinde ve dışında yürütülen savaş politikalarından derhal vazgeçip barışın hakim kılınmasını istiyoruz!

* İnanç etnik köken ve farklı kimliklere yönelik tekçi,mezhepçi ayrıştırıcı politikalara son verilmesini istiyoruz!

* Sorunların birlikte yaşam ve farklı kimliklerin eşit vatandaşlık haklarına sahip olduğu kardeşlik temelinde barışçıl,demokratik çözümünü istiyoruz!

* Gericiliğe ve diktatörlüğe teslim olmayacağız,birlikte daha güçlüyüz.

.Ortak çalışma prensibimiz: Demokratik her kurum ve bireyi kendi ideolojik-politik kimliğini koruyarak,ortak hedefimiz için birlikte hareket etmeye çağırıyoruz” denildi