İşte o açıklama:

Basına, kamuoyuna,

MHP genel başkanı ve çevresinde kümelenmiş, 'zatı muhteremlerin' basına yansıyan ve ısrarcı olduklarını her fırsatta dile getiren açıklamaları esef karşılıyoruz. MHP genel başkanı Devlet Bahçelinin ve etrafında kümelenmiş güruhun, HDP Halkların Demokratik Partisi seçmenlerini hedef alan açıklamalarını, gayri ahlaki sınırlar içinde olduğunu değerlendirmek, hiçte abartılı olmayacaktır.

Her fırsatta, 'milli irade' 'seçim sonuçlarına saygı' 'demokrasi' gibi yuvarlak cümleler kullanarak toplumu manipüle yönünde çaba harcayan, Devlet Bahçeli ve kurmayları, bir gerçeği bilmelidirler. Kendileriyle birlikte seçmenlerin iradesi sonucu TBMM çatısı altın temsiliyet hakkı elde eden, Halkların Demokratik Partisi HDP in, 'yok sayılması' gibi gayri ciddi girişimlerde bulunması, siyasal ahlaka uygun olmayan, faşizan bir davranıştır.

Bütün bunlara ek olarak, Devlet Bahçeli'nin başdanışmanın Metin Özkan'ın, katıldığı bir TV programında 'üç bin kişilik elimizde liste var' açıklaması göstermektedir ki, HDP seçmenlerine yönelik fişleme faaliyetleri MHP tarafından yürütülmektedir.

Bu tarz faaliyetler (fişleme) siyasal partilerin görevleri olmamalıdır. Bu faaliyetler, istihbarat ve ajanlık faaliyetleridir. 7 Haziran 2015 genel parlamento seçimlerinde ortaya çıkan sonuçları içine sindiremeyen, MHP ve genel başkanı Devlet Bahçeli, etrafında kümelenmiş güruh, seçmenlerin iradesine saygı göstereceğine, seçmenleri fişlemeleri ve seçmenlere karşı saygısızca davranması kabul edilir bir durum değildir.

Bizler Avrupa da yaşayan, ABDEM Avrupa Barış Ve Demokrasi Meclisi bileşenleri, yüz binlerce seçmeni temsil kabiliyetine sahip olan 60 civarında demokratik sivil toplumsal kurumlar olarak, 7 Haziran 2015 genel parlamento seçimlerinde, HDP i, destekleme kararı alarak, gereken özeni göstermiş ve pratik yaşamda buna uygun davranmışızdır.

MHP genel Başkanı, etrafında kümelenmiş güruhun biz HDP seçmenlerine yönelik, 'viski içen şerefsizler' cümlesini kurması, ırkçı, gayri ahlaki faşist bir yaklaşımın tezahürüdür, demek yerinde olacaktır. Politik geleceklerini, kan, asker ve polis cenazeleri üzerine kurgulayan ve savaş baronlarıyla masa başlarında, gencecik çocuklarımızın kanları üzerine pazarlık yapanların, başkalarına, seçmenlere, 'viski içen şerefsiz' cümlesini kurması, tarihte yaşanmış olan suçlarını küllemeye yetmeyecektir.

MHP genel başkanı ve etrafında kümelenen güruhun, seçmenlere yönelik saygısızca davranışını, nefret dili olarak algılıyor ve şiddetle protesto ediyoruz. Bizler ABDEM bileşenleri olarak bu vb.davranışlar içinde olan tüm siyasal figurlere seçmenlerin iradesine saygılı davranmaya ve nefret dilini terk etmeye davet ediyoruz.

Birlikte, bir arada yaşamanın koşulları, nefret dilini kullanmak, ötekileştirmek, yok saymak değildir. Olmamalıdır. Tam tersine, hoşgörü, karşılıklı saygı, farklılıklarımızı kabullenmek olduğunu bir kez daha altını çizerek vurgulamak isteriz.

Konuya ilişkin komuoyunun ve basının dikkatini çekmek istedik!
ABDEM Avrupa Barış ve Demokrasi Meclisi

06.08.2015