Yaşama sıkı sarılmak, köklere sığınmak mutluluğun temelini oluştursa gerek!

İnsanı insan yapan, canlıyı geliştiren, köksaldıran ve verimli yapanlar; sevmek, sevilmek, hoşgörmek unutulmaması gereken değerler değil midir?

Geçirilen zamana bakıldığında akılda kalanlarla, hafızalara kazınanlarla kişiliğin oluştuğu görülür. Sıradan, monoton yaşananlar unutulmaya mahkumken; geçirilen iyi veya kötünün kalıntıları geleceği şekillendirir.

Çocukluğu sorunlar yumağına sarılmış bir bireyin, yaşamını mutlu geçirebilmesi olasılığı yok denecek kadar az olduğu ispatlanmış durumdadır. Daha anne karnındayken mutluluğun, sevincin, sevginin etkileriyse çocukluğundan itibaren kişiye güç verdiği, zihinsel yönden sağlıklı kıldığı da artık bilinmektedir.


Mutluluk, huzur aile içinde yeşerir, çevreyle ve içinde bulunulan toplumla gelişir. „Küçülen Dünya“ içindeki olumlu gelişmelerle de olumsuzluklar olumluya evrilir. Tersi de geçerlidir. Sağlıklı, mutlu, hoşgörülü ve verimli nesiller yetişmesi için anababalara, yönetenlere düşen görev hafızalarına güzel anılar kazınmasıyla sağlansa gerek!!! Değerlere sıkı sıkı sarılmak kökü sağlamlaştırır, geleceğe yönelik gelişmeyi sağlıklı kılar. Geçmişteki değerlere yüz
çevirerek, kin tohumları ekerek gelecek nesillere, ülkelere , insanlığa kötülük yapmaktan başka bir işe yaramaz.

Gelecek nesillerin ve çocukların iyi yetiştirilmesi üzerinde uzun uzun düşünülmesi ve durulması özellikle günümüzde daha da çok gerekmektedir. Ülkelerin, ulusların olmazsa olmaz değerleri vardır. Ama bugün çocuklar için armağan edilen DEĞERLER üzerinde kısaca duracağım:


Ulusal DEĞER taşıyan Bayramların sıra ile silinmeye çalışılması kime yarar sağlayacak!?

Büyük Önder Atatürk ve dava arkadaşları tarafından Dünya'da tek olan Çocuklara armağan edilen "23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı“ na titizlikle sahip çıkılması gerekirken geçersiz bahanelerle unutturulmaya çalışılıyor. Yeni değerler yaratılmaya çalışılırken, ülkesine yararlı olabilecek yeni nesillerin ataları tarafından armağan edilen çok önemli ve güzel değerlerin silinmek istenmesinin kimseye yarar sağlamayacağı bilinmelidir.

„Geleceğimize güveniyoruz“ diyen yetkililer tarafından birkaç dakikalığına sembolik olarak makam koltuklarına oturtulan çocuklarla gururlandıklarını göstermeye çalıştıkları halde gereksiz bahanelerle Çocukların Bayramının engellenmeye çalışılmalarını anlamak mümkün mü!?

Dünyanın değişik ülkelerinden gelip katılan çocuklarla kutlanan Bayrama, evrensel değer mesaj vermeye çalışan yetkililerin aynı zamanda bu bayramları adeta sabote etmesi kabul edilebilir mi!? Çocuklarının sergilediği sevinci ve mutluluğu payalaşan anababaların sorumlu çevreler ve yöneticilerle buluşarak yaşamak ve hafızalara kazımak kadar güzel ne olabilir!?

"SEVİNÇLERİN PAYLAŞILDIKÇA ARTIĞI, HÜZÜNLERİN PAYLAŞILDIKÇA AZALDIĞI“ hatırlanarak neşeli anlamlı günlerin özellikle çocuklar tarafından paylaşılarak içseleştirilmesi engellenmemelidir!


Ey yetkililer… Ey sorumlular, çocukların belleklerine güzel tohumlar ekilmesini sağlayın…

Gelecek nesilleri mutlu ve sevinçli kılın ki yaşanacak güzel bir TÜRKİYE ve DÜNYA gelişmesine destek olun… O güzel DEĞERLERE sahip çıkın…


23 Nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramını kutluyorum.

ULUSAL EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN.

HH, 21.04.2016