Referandum anketleri ne diyor?
Evet mi önde hayır mı?
Bir ankete göre ‘‘Hayır‘‘ kıl payı.....
Bir diğerine göre ‘‘Evet'' ezici bir şekilde....

Anketler yarışa dursun…
Ben refarandum havası neleri çağrıştırıyor onu aktarayım.

Can Baba „İşçi Marşı“ şiirinde “Hava döndü, işçiden, işçiden esiyor yel“  diye başlar.
Ben bu şiirin ilk kıtasını haddim olmadan değiştirdim!

''Hava döndü [HAYIRdan, HAYIRdan] esiyor yel
Dumanı dağıtacak yıldız-poyraz başladı
Bahar yakın demek ki mevsim böyle kışladı
Bu fırtına yarınki sütlimanlara bedel
Hava döndü [HAYIRdan, HAYIRdan] esiyor yel''

Reis için işler eskisi gibi tıkırında değil!
Hava HAYIRdan yana dönmüşe benziyor!
***********
Bir diğer hatırlatma ise Grimm kardeşlerin derlediği bir masal.
Masal şöyle:
Bir zamanlar, deniz kenarında, küçük bir kulübede bir balıkçı ve karısı yaşıyordu. Balıkçı, bütün gününü balık tutarak geçirirdi. Balıkçı her gün ki gibi rutin bir şekilde sabaha karşı balığa çıkmış. Ağını atıp beklemeye başlamış. Ağa bir balık takılmış ama aynı anda gökyüzü kararmış, şimşekler çakmaya başlamış. Balıkçı biraz tedirgin ağı çekmiş, bir de bakmış ki hayatında görmediği renklerde ve büyüklükte bir balık. Çok sevinmiş önce. Onu satar 1 aylık geçimimizi sağlarım derken balık dile gelmiş:
- Ey balıkçı beni bırakırsan dile benden ne dilersen demiş.
Balıkçı naif.. İyi kalpli bir adam olduğundan balığı bırakmış. Bir şey de istememiş. Evine dönmüş karısına durumu anlatmış, karısı kızmış balıkçıya demiş ki;
- Git hemen o balığı bekle. Ben bu kulübeden kurtulmak istiyorum bize bir apartman dairesi versin.
Balıkçı sabaha karşı gitmiş, balığı beklemeye başlamış. Bu defa sular dalgalanmış, koyu yeşil bir hal almış ve balık ortaya çıkmış.
Demiş ki:
- Senin niye geldiğini biliyorum gittiğinde karını apartman dairesinde otururken bulacaksın.
Balıkçı şaşkın evine dönmüş. Gerçekten kulübesinin yerine bir apartman bulmuş. Aradan 1 ay geçmiş bir gece karısı balıkçıya:
- Git o balığa şöyle ben sıkıldım bir konakta yaşamak istiyorum. Hizmetçilerim olsun istiyorum demiş. Balıkçı sabaha karşı denize açılmış utana sıkıla balığı beklemiş. Bu defa çok güçlü bir rüzgar esmiş ve balık gelmiş. Balıkçı karısının isteğini söylemiş balığa. Balık da:
- Evine döndüğünde karın konakta oturuyor olacak demiş.
Balıkçı eve dönmüş evlerinin yerinde bir konak bulmuş. Aradan bir  ay geçmiş, karısı bir gece kocasına akpak saraylarda yaşamak istediğini söylemiş. Balıkçı çok üzgün, sıkıntıyla denize açılmış yine. Beklemiş balığı.  Balık gelivermiş. Balıkçı:
- Çok üzgünüm balık ama karım bu defa da akpak saraylarda oturmak istiyor demiş.
Balık : Döndüğünde karını akpak sarayda oturuyor bulacaksın demiş.
Balıkçı eve dönmüş konağın yerinde bir akpak saray. Aradan bir ay geçmiş geçmemiş, karısı bir sabah uyanmış balıkçıya demiş ki:
-Güneş gözüme girdi uyandım. Niye ben güneşe ve aya hükmetmiyorum git o balığa şöyle güneşe ve aya hükmetmek istiyorum.
Balıkçı çok üzgün açılmış denize. Bu defa fırtınalar kopuyormuş. Biraz uzun bekledikten sonra balık gelmiş. Balıkçı:
- Balık çok üzgünüm karım bu defa de güneşe ve aya hükmetmek istiyor demiş. Balık:
- Eve döndüğünde karını o eski kulübede oturuyor bulacaksın demiş.
***********
Anladınız di mi referandumun bana neyi çağrıştırdığını?
Reis‘in müritleri bile ‘‘her istediğini verdik, daha ne istiyorsun?’’ u hafiften dinlendirmeye basladılar!
Referandum sonrası  Reis ‘‘umduğunu değil bulduğunu yemek‘‘ zorunda kalabilir.