Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan bugün Atina’ya gidiyor. Yarın Yunan mevkidaşıyla önemli bir konuyu masaya yatıracaklar: Ticari yatların ve 12 Ekim tarihinde başlayacak Yunan adalarına sefer yapan Türk bayraklı yolcu gemilerinin sefer yasağı..

TAMAM MI DEVAM MI?

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın 25 Eylül’den itibaren Türk bayraklı ticari yatların Yunanistan karasularına sefer yapmalarını yasaklaması, 12 Ekim tarihinden itibaren de Yunan adalarına sefer yapan Türk bayraklı yolcu gemilerinin bu yasak kapsamına dahil edilmesi kararı, Yunanistan’ın Sakız (Chios) Adası’nda endişe verici bir karar olarak değerlendirildi. Yolcu gemilerinin sefer yasağının başlaması arifesinde, Sakız esnafı kararın son anda, Atina’da iki ülkenin bakanları düzeyinde yapılacak toplantıda ele alınıp, uygulamadan vazgeçilmesini umduklarını, bunun olmaması durumunda adada tam anlamıyla bir katastrofi (felaket) yaşanacağını iddia ederken, Sakız Belediye Başkanı Emmanoulis Vournous ise Dışişleri Bakanı Nikolaos Kotzias, Denizcilik Bakanı Panagiotis Kouroublis ve Turizm Bakanı Elena Koundoura’ya hitaben bir mektup yazarak, yasalar çerçevesinde müdahil olmalarını ve kararın uygulamaya sokulmaması gerektiğini belirtti.

Ayrıca adadaki Politis (Yurttaş) ile Alithia (Gerçek) gazeteleri konuyuyla ilgili haber yaptılar.

BELKİ 2-3 GÜN SEFER OLMAZ, SONRA DÜZELİR

Butik otel, apart ve stüdyo daire, araç kiralama hizmetleri veren, ada ve Türkiye turları düzenleyen, adanın önde gelen turizm acentelerinden Point Tours’un sahibi Kostas Moundros, iki ülkenin ekonomik açıdan birlikte hareket etmek zorunda olduğuna vurgu yaparak, “Mevcut iyi ilişkilerimizi sürdürmeliyiz. Eminim Atina’daki bakanlar toplantısında sorun çözülecektir. Belki 2-3 gün seferler durabilir ama alınacak kararla ya sorun tamamen ortadan kalkar, ya da ötelenir. Hafta sonunda (7-8 Ekim) 12 odalı butik otelimizin 10 odası, 4 odalı diğer otelimizin tamamında Türkler kaldı. Adadaki turizm esnafının neredeyse tamamına yakını Türklere verdikleri hizmetle varlıklarını sürdürüyor. Bu durumun ortadan kalkmasını hiç birimiz istemeyiz” diye konuştu.

KASITLI TUTUKLAMA OLMAZ, OLURSA TUTUKLAYANI İŞTEN ATARLAR

Adanın en ünlü hediyelik eşya mağazalarından biri olan The Souvenir Shop of Chios ‘Saranti’nin sahibi Vasilis Poulos, “Biz sadece ve sadece dostluk istiyoruz” diyerek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Karşılıklı gidip gelelim ve hep dost kalalım. Bu dostluğa da kim zarar vermek istiyorsa engel olalım. Bizim Yunan basınında bazı Türk teknelerinin eksik evrakının olduğu haberleri çıktı. Ama siz farklı şeyler söylüyorsunuz. Yunan tarafında bu teknelerin kasıtlı olarak tutuklandığını düşünmüyorum. Eğer böyle bir şey olmuşsa zaten ilgili makamlar gereğini yapar, o kişilerin işine son verirler, yapsınlar da zaten. Yeter ki dostluğumuz bozulmasın.”

ADAYA GELEN TURİSTİN YÜZDE 95’İ TÜRK

Sakızlı kahveden sonra piyasaya sürdükleri tarçınlı kahve ile de Türk turistin adadaki ilk uğrak yerlerinden olan Kurukahveci Kougioulis’in sahipleri Stamatis ve Yannis Kougioulis kardeşler, böyle bir kararın alınmasına ve uygulanmasına inanamadıklarını söylediler. Kougioulis kardeşler, “Bu karar en çok Midilli, Sakız ve Sisam adalarını etkiler. Rodos ve Kos’a da etkisi olur ama hayati olmaz. Onların Avrupalı turisti de çok. Ama örneğin Sakız’a gelen turistin neredeyse yüzde 95’i Türk. Daha fazla bir şey söylemeye gerek var mı? Türk turist yoksa, Sakız’da turizm de yok demektir. Midilli ve Sisam’da da durum farklı değil” dediler.

TÜRK TURİST GELMEZSE BİRÇOK İŞLETME KAPANIR

Sakız Limanı’nı çevreleyen Ege Bulvarı’nda Türklerin tercih ettiği mekanlardan biri olan Xoulis Cafe’nin sahibi Adonis Xoulis ile servis elemanı Konstantina Bali, kararın uygulanmaya konulmasının adanın adeta felaketi olacağını savunarak, “Sakız turizmi tamamen Türkler sayesinde ayakta duruyor. Yaz sezonu bir tarafa, Türkler kışın bile gelmese adada birçok işletme kapanır. Bizden gidenler de çok İzmir’e ama bu karar en çok bizi etkiler. Karşılıklı gidip gelmelerin kesintiye uğramaması lazım. Atina’daki toplantıdan böyle bir karar çıkmasını bekliyoruz” diye konuştular.

BELEDİYE BAŞKANI VOURNOUS’TAN ÜÇ BAKANA HİTABEN MEKTUP

Sakız Belediye Başkanı Emmanoulis Vournous ise Dışişleri Bakanı Nikolaos Kotzias, Denizcilik Bakanı Panagiotis Kouroublis ve Turizm Bakanı Elena Koundoura’ya hitaben Atina’ya bir mektup yazarak, konuyla ilgili problemin çözülmesi ricasında bulundu. Mektubunda; son duyuruyla Türk gemilerinin 12 Ekim 2017’den itibaren Yunanistan’a gelişlerinin yasaklanması konusuna anında müdahale edilmesini ve bu büyük probleme çözüm yolunun bulunmasını rica eden Vournous, endişelerinin çok büyük olduğunu, böyle bir kararın uygulanmasının Kuzey Yunan Adalarına ve özellikle Sakız Adası’nın turizmi ve yerel ekonomisi bakımından çok kötü olabileceğini, çünkü turistlerin büyük bir kısmının Türkiye’den geldiğini vurguladı. Belediye Başkanı Emmanoulis Vournous mektubunda güncel istatistiki bilgilere de yer vererek, Sakız Adası’na 2017 Eylül ayı sonu itibariyle gelen Türk turist sayısının bir önceki yıla oranla yüzde 20 artış gösterdiğini ve 74 bin kişiyi aştığını, yıl sonuna kadar da 12 bin Türk turistin daha gelmesini beklediklerini, bu sayede adadaki yerel ekonomiye katkılarının büyük olduğunu kaydetti.

Başkan Vournous mektubunun sonunda her üç bakana hitaben şöyle seslendi:

“Uluslararası güvenlik kuralları mevzuatı ve Yunan yasaları çerçevesinde, sizin müdahalenizle bu kararın uygulanması isteğine son vereceğinize ve yerel ekonominin, turist hareketliliğinin etkilemeyeceğine inanıyoruz.”

ÇİPRAS “EGE DENİZİ BALIKLARIN” DEMİŞTİ

Çeşme - Sakız, Ayvalık - Midilli, Seferihisar - Sisam adaları hatlarında gemi seferleri düzenleyen TURYOL firması Yunan Adaları Koordinatörü Kadir İnandı ise yaptığı açıklamada, ülkeler arasındaki dostane ilişkilerinin son yıllarda zirve yaptığını, özellikle 2015’te Yunan Başbakanı Çipras’ın İzmir’de Türk mevkidaşıyla buluşmasının ardından sorunları süratle masaya yatırıp, karşılıklı görüşmelerle çözüm bulunması konusunda anlaştıklarına dikkat çekti. Kadir İnandı, “Hatta daha sonra fanatik bir gazetecinin ‘Ege Denizi kimin?’ sorusuna Çipras, ‘Ege Denizi balıkların’ cevabını vererek, o gazeteci ile Yunan ve Türk kamuoyuna çok güzel bir ders vermişti. Ben şahsen bu sorunun da karşılıklı görüşme ile çözüleceğine inanıyorum. İki bakan Atina’da buluşacaklar ve kalıcı ya da geçici bir çözüm bulunacak. Bir dost ülke girişimiyle Türk gemilerinin gri listeye alınması kabul edilemez. Sorun üst düzeyde çözülecektir. Biz isteyen yolcularımızın biletlerini açık tarihe çevirdik. Elinde bilet olup da bir işlem yaptırmayanlar da endişe etmesinler. Her haklı saklıdır.”

GEMİLER TUTUKLANMASIN, CEZASI TÜRK TARAFI KESSİN

Midilli’de ağırlıklı olarak Türk turiste hizmet veren acentelerin başında gelen Mitilene Tours sahibi ve aynı zamanda Midilli Adası Turizm, Seyahat ve Gemi Acenteleri Birliği Genel Sekreteri Aris Lazaris verdiği özel demeçte, Sakız adasındaki gibi Midilli’den yetkililerin de Atina’ya mektup gönderdiğini bu konuda acil çözüm bulunmasını istediklerini söyledi. Aris Lazaris bu kararın uygulamaya girmesi durumunda, turizm işletmeleri ve esnafın haricinde gemi çalışanlarından turist rehberlerine, otel tedarikçilerinden acente ofis personeline kadar pek çok kişinin etkileneceğini ifade ederek şunları söyledi:

“1922’de karşı kıyı ile ticaret bittiğinde Midilli’nin sonu olmuştu. Şimdi ikinci bir 1922 vakasıyla karşı karşıyayız. Bu defa ödenecek fatura daha ağır olur. Kuzey Ege Adaları Bölge Valisi Christina Kalogirou ve Midilli Belediye Başkanı Spiros Galinos da doğrudan Turizm Bakanı Elena Koundoura’ya yazarak durumu özetlediler ve sorunun çözümü için ricada bulundular. Türk gemilerinin gelmemesi durumunda, adalardan hiçbir Yunan gemisi de mütekabiliyet gereği tutuklanma korkusuyla karşıya gitmeye cesaret edemez. Bu durumda Türk esnafının kaybı büyük olacak. Örneğin her perşembe günü Ayvalık pazarına ve civar şehirlere Midilli’den bin 200 Yunanlı alışverişe gidiyor. Kişi başı 150 Euro harcasalar 180 bin Euro para bırakıyorlar. Yazık değil mi herkese.”

Lazaris basında bazı charter Türk teknelerinin eksik evrakla veya örneğin jeneratörü bozukken, yani donanımı eksik bir şekilde seyir yaptığını, Yunan adalarından yolcu aldığı gibi tutuklama sebepleri okuduklarını belirterek, “Ben şöyle basit bir öneride bulunmak istiyorum: Bu tür tekneler Yunanistan karasularında tespit edilirse, yapılacak en güzel şey, bu durumu Türk makamlarına bildirmek olmalı. Türk makamları da önceden duyuru yapar ve Yunan limanlarında hakkında tutanak tutulan teknelere bir daha çıkış izni vermeyeceğini deklare eder, yüklü bir ceza da keserse, bir daha kimse buna cesaret edemez. Türkiye güçlü bir ülke, kovboy ülkesi değil. Kimsenin de iki ülke ilişkilerini olumsuz yönde etkilemesine göz yumulmamalı. Ben bakanların bu sorunu yasal çerçeveler dahilinde çözeceklerine inanıyorum. Başka senaryoları düşünmek bile istemiyorum” dedi.

Fulya OMAÇ / Sakız Adası - YUNANİSTAN