Frank Gardner


 El Kaide ile ilgili de bir kitabı bulunan ve Norveç Savunma Araştırmaları Kuruluşu’nda çalışan Hegghammer, Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden en az bin 200 gönüllünün Suriye’de savaşan cihatçı gruplara katıldığını söyledi.

İngiltere’deki terörle mücadele yetkilileri, Suriye’deki savaştan sağ kurtulup ülkeye geri dönen savaşçıların herhangi bir saldırı düzenleme ihtimaline ihtimaline karşı tetikte bekliyor.

İngiliz hükümetinden üst düzey bir yetkili, yaptığı açıklamada, “Suriye’deki terörist grupların bize saldırma ihtimaline göre hareket ediyoruz. Stratejik doğrultuları önemli bir etken ama saldırı düzenlemek isteyen bireylerin de kendilerine göre gerekçeleri olabilir” dedi.

Bu açıklama birçoklarını gereksiz yere telaşlandırabilir. ABD ve diğer Batılı güçlerin 2003-2010 yılları arasında Irak’ta olduğu dönemde, Avrupalı hükümet yetkililer Irak savaşının ‘geri tepme’ tehlikesi olduğu konusunda sık sık uyarılar yapıyordu.

Yine de, 2007’de İngiltere’de çalışan bir Iraklı doktorun yanan bir cip ile Glasgow Havaalanı’na girmesi gibi Irak Savaşı’ndan ‘ilham alan’ olaylara rağmen, ülkeye dönen militanların ‘geri tepen saldırılar’ düzenleyeceği tehdidi hiçbir zaman tam olarak gerçekleşmedi.

'Şehit olmaya' gidiyorlar

Suriye’deki savaş dördüncü yılına girerken ve ölü sayısı 100 bini aşarken, dikkatler artık dünyanın geri kalanına yönelik uzun vadeli tehditlere odaklandı.

Dr. Hegghammer ve Londra merkezli Aşırılaşma ve Siyasi Şiddet Etütleri Merkezi (ICSR) ile diğer bir çok merkez çok sayıda araştırma yaptı.

İngiltere, Fransa ve Almanya’dan Suriye’ye gidenlerinin sayısının 200 ila 400 arasında değiştiği tahmin ediliyor.

Dr. Hegghammer, ülke dışına savaşmaya giden her dokuz gönüllüden birinin, bir militan grup bünyesine girdiğini söylüyor.

Dr. Hegghammer, çatışmanın başladığı tarih ve ülkelerine döndüklerinde düzenlemeyi planladıkları saldırıların gerçekleşmesi arasında uzun bir zaman geçtiğine dikkat çekiyor ve Afganistan örneğinde bunun 4 yıl, Yemen örneğinde ise 3 yıl olduğunu belirtiyor.

Çoğu cihat savaşçısı, gittikleri ülkelerde ‘şehit olmayı’, kutsal bir dava gibi gördükleri için ‘ölme umuduyla’ gidiyor ve evlerini geri dönmemek üzerine terk ediyor.

Suriye’de Skype aracılığıyla iletişime geçilen İngiliz bir savaşçı, Portsmouth’taki ailesine “İngiliz güvenlik güçlerinin kendisinden endişe duymaması gerektiğini çünkü geri dönmeyi planlamadığını” söyledi.

Suriye’deki çatışmalar yoğunlaştıkça, buna benzer durumlarla muhtemelen daha sık karşılaşılacak.

'Dikkatleri Avrupa'ya çevrilebilir'

İngiltere’de şimdiye kadar Suriye bağlantılı terör suçu işlediği öne sürülen kimse olmadı.

Hiçbir tarafın savaşın açık galibi olarak öne çıkmadığı ve çatışmaların yakın tarihte sona ereceğine dair bir işaret olmadığı bir dönemde Suriye, sayıları bin 600 ile 2 bin arasında değişen farklı silahlı grubu barındırmaya başladı. Bu gruplardan en güçlü olanları hükümet karşıtı cihatçı El Nusra Cephesi ve Irak Şam İslam Devleti.

Her iki grubun da El Kaide ile bağlantısı var.

Suriye’deki birçok cihatçı, Batı’nın Devlet Başkanı Beşar Esad karşıtı mücadeleye yanaşmamasını, rejimi iktidarda tutma amacı güden gizli bir planın parçası olarak görüyor.

Batılı bir terörle mücadele yetkilisi bu hafta yaptığı açıklamada, “Bizim endişemiz Suriye’deki aşırı grupların dikkatlerini Avrupa’ya çevirmesi” uyarısında bulundu.

Yetkili, “Bizim endişemiz, Suriye’de muhtemel El Kaide bağlantıları kuran eğitimli ve deneyimli birinin gelip militan ağları kurması. Veya gördüklerinden dolayı psikolojik rahatsızlık yaşamaları” diye konuştu.

Çatışma bölgelerinden Avrupa’ya sıçrama yaşanması her yerde önlenebilir bir durum değil.

Dr. Hegghammer, Afganistan ve Pakistan’dan birçok örnek olduğuna işaret ederken, çoğu Avrupalı gönüllü savaşçının gidip bir daha geri dönmediği Somali’den de az sayıda örnek olduğunu söylüyor.

Fakat, Dr. Hegghammer ürkütücü bir öngörüde bulunuyor: “Suriye Avrupa’daki cihatçı terörizmine bağlı sorunları 20 yıl daha uzatacak. Muhtemel diğer tüm ülkelerin toplamından daha çok cihatçı Suriye’ye gitmiştir.”

“Avrupa’da saldırı düzenleme ihtimali çok düşük olsa da, oraya çok sayıda kişinin gidiyor olması nedeniyle muhtemel saldırıların sayısı da azımsanmayacak kadar çok olacaktır.”