Ana siyasi partilerin karşı çıktığı öneri her yıl kabul edilen göçmen sayısının 80.000'den 16.000'e düşürülmesini öngörüyordu.

Öneriye destek verenler, bunun ülkenin kaynakları üzerindeki baskıyı azaltacağını savunuyordu. Teklife karşı çıkarlar ise, göçmenlerin sayısının sınırlandırılmasının ekonomiye zarar vereceğini savunuyor.


İsviçre'de Şubat ayında yapılan bir referandumda göçmenlerin sayısına kota getirilmesi kararlaştırılmıştı.

İsviçre bu kararla Avrupa Birliği'nin fiilen serbest dolaşım anlaşmasını uygulamaktan vazgeçmişti. Hükümet AB ile ilişkileri tehlikeye atan bu kararı henüz yaşama geçirmedi.

Doğrudan demokrasiyle yönetilen ülkede, yeterli imza sayısına ulaşılması halinde her konuda referanduma gidilebiliyor.

Gözlemcilere göre ülkede işsizliğin düşük ve yaşam standartlarının yüksek olmasına rağmen birçok İsviçrelinin nüfusun artmasından ve çevresel bozulmadan kaygı duyduğunu aktarılıyor.

İsviçre'nin nüfusu son 20 yılda bir milyondan fazla arttı. Ülke nüfusu şu anda 8.2 milyon. Nüfusun yüzde 23'ünü çoğu AB vatandaşı olan yabancılar oluşturuyor. Geçen yıl ülkede kalan göçmen sayısının 81.000 olduğu açıklanmıştı.

İsviçreliler ayrıca merkez bankasının Euro ve Dolar yerine daha fazla altın rezervi tutmasını öngören tasarıyı da oyladı. Tasarı İsviçre Ulusal Bankası'nı (SNB) yaklaşık 1000 tonluk altın stoğunu üç katına çıkarmak ve bu miktarın altına düşmemekle yükümlü kılmayı öngörüyor. Tahminlere göre bu tasarı da reddedildi.

Halk, üçüncü olarak zengin yabancılar için İsviçre'de varolan vergi imtiyazlarının kaldırılıp kaldırılmayacağını oyladı. Vergi kolaylığından yararlanmak üzere İsviçre'ye 5 bin 500 milyoner geliyor. Milyonerlerin vergileri, kazançları üzerinden değil İsviçre'deki geçim harcamaları üzerinden hesaplanıyor. Birçok İsviçreli vergi imtiyazının kaldırılması halinde zenginlerin ülkeyi terk etmesinden ve bu nedenle kazançlarının düşmesinden endişeli. Bu oylamada anketlere göre hayır oylarının evet aylarından kıl payı fazla olduğu belirtiliyor.