Stockholm Alevi Kültür Merkezi Başkanı Eraslan Örgün, paketin sadece Alevilerin değil, demokrasi ve özgürlük talep eden hiç bir kesimin istemlerine karşılık vermediğini  değerlendirmesini yaptıktan sonra, paketin tamamııyla AKP İktidarını önümüzdeki seçimlerde güçlendirmek perfpektifiyle hazırlandığını dile getirdi.


Seçim barajı için düşünülen 3 alternatifin tamamının AKP’nin güçlenmesi amacını taşıdığını belirten Örgün, ana dil eğitiminin özel okullara havale edilmesine de “15-20 milyon Kürdün ana dilinde eğitim hakkı karşılanmıyor. Ana dil insanların en temel insan haklarından biridir. Kürtlerin yoğun olarak yaşadıkları illerde Kürtçe ana dil eğitimi devlet tarafından karşılanmalıdır. Ancak pkettte bu hakın özel okullara devredildiğini görüyoruz” diyerek tepki gösterdi.


Pakette Alevilerinin hiç bir talebine yer verilmediğini belirttikten sonra “Bu paketle getirilen tek değişiklik başörtüsüdür. 10 yıldan bu yana AKP İktidarı bunu gerçekleştireceğini söylüyordu. Bunu gerçekleştirerek tabanın beklentilerine yanıt vermiş oldu” şeklinde konuştu.


KANDIRMA VE OYALAMAYA YÖNELİK BİR PAKET


Dalarna Alevi Kültür Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Veli Çoşar, Dalarna bölgesinde yaşayan Alevilerin paketten herhangi bir beklentileri olmadığını, halktan  gizlenerek hazırlanan bir paketin Aleviler ve ülkenin sorunlarına çözüm getiremeyeceğini bildiklerini belirtikten sonra, paketin tamamen kandırma ve oylamaya yönelik bir seçim paketi olduğunu söyledi.


Politik kesimleri kandıramayacağını bilen Erdoğan’ın kendi seçmen kitlesine yönelik bir paket hazırlayarak demokratikleşme görüntüsü yarattığı değerlendirmesinde bulunan Çoşar, “Bu paket Aleviler ve ezilen haklara hiç bir yenilik getimeyen, hiç bir anlamı olmayan içi boş bir paket” şeklinde konuştu.


3. köprüye Yavuz Sultan Selim adını verdiği için geniş yığınların tepkisine maruz kalan AKP iktidarının Nevşehir’deki üniversiteye Hacı Bekaşi Veli adını vererek tepkileri yumuşatmaya çalıştığını belirtten Çoşar, “Bu paket, Alevilerin, Kürtlerin ve azınlıkların dil, inanç ve kültürlerini geliştirmelerine olanak tanımıyan.kitleleri  aldatmaya yönelik bir seçim yatırımıdır. Tam anlamıyla dağ fare doğurmuştur” dedi.

BİRLİKTE MÜCADELEYİ YÜKSELTMEKTEN BAŞKA SEÇENEĞİMİZ YOK


Göteborg  Alevi Kültür Merkezi Başkanı Melek Sakar, paketin  bir heyecan yaratmadığını, halk, siyasi partiler ve demokratik kitle örgütleriyle tartışılmadan, Kürtler ve Aleviler dışlanarak  gizlilik içinde hazırlanan bir paketin Türkiye’nin demokratikleşmesine katkıda bulunamayacaklarını bildikleri için açıklandığında bile meraklarını uyandırmadığını söyledi.


Pakette yıllardır en temek hakları için mücadele eden Alevi, Kürt, Asuri-Süryanilerin hiç bir talebine yer verilmediğine belirten  Sakar, AKP iktidarı ve Başbakan Erdoğan’ın ülkenin demokratikleştirilmesinde samimi olmadığını, önümüzdeki yıl yapılacak seçimleri kazanmak amacıyla kitleleri oyalamayı sürdürdüğünü söyledi.


İşçiler ve emekçiler;  Aleviler, Kürtler, Asuri-Süryaniler ve diğer azınlıkların demokrasi, eşitlik ve özgürlük taleplerine karşılık verecek olan gerçek anlamda bir demokratikleşmenin gerici AKP iktidarının hazırladığı kandırma ve oyalama amaçlı paketlerle değil,  tüm bu kesimlerin birlikte mücadele etmesinden geçtiğini dile getiren Sakar,“Bugüne kadar yaşananlar  ve son olarak Erdoğan’ın açıkladığı boş paket mücadeleyi yükseltmekten başka seçeneğimiz olmadığını göstermiştir” şeklinde konuştu.