Ana muhalefetteki İşçi Partisi lideri Ed Miliband, Başbakan Yardımcısı ve Liberaller'in lideri Nick Clegg ve seçimde oy oranını dokuz puan artıran ancak kendisi seçilemeyen UKIP lideri Nigel Farage, bu görevlerini bıraktılar.

Başbakan David Cameron ise seçim öncesinde hayalini bile kurmadığı bir başarı elde etti ve parlamentoda çoğunluğa ulaştı. Oysa seçim öncesi tüm kamuoyu yoklamaları bir tür koalisyon hükümetine işaret ediyor ve siyasi liderler hesaplarını buna göre yapıyordu. Peki ne oldu da böyle bir tablo ortaya çıktı? İngiltere siyasetinde çok önemli yankıları olacak bu seçimle ilgili akıllara gelen bazı soruları sizler için yanıtladık.

Muhafazakarlar bu başarıyı bekliyorlar mıydı?

Doğrusu beklemiyorlardı. Öyle ki, Başbakan David Cameron seçim öncesi hedefini sadece "Muhafazakar Parti'nin en fazla milletvekili çıkaran parti olması" olarak açıklamıştı. Yapılan tüm kamuoyu yoklamaları Muhafazakarları, İşçi Partisi ile başa baş gösteriyordu. Seçime iktidarın büyük ortağı olarak giren bu partinin 300 milletvekili dahi kazanacağını gösteren bir tane bile kamuoyu araştırması yoktu. Sonuçta ise tek başına iktidar için gereken 326 sandalyeyi aştılar.

Muhafazakarlar kemer sıkma önlemlerinin ekonomik büyüme için gerekli olduğunu, rakiplerinin kuracağı bir hükümetin piyasalarda belirsizliğe yol açacağını savundular. Özellikle İskoç Ulusal Partisi'nin yükselişi üzerinden, ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin bu partinin desteğine mecbur kalacağını vurguladılar. İşçi Partisi Muhafazakarların özellikle ekonomi konusundaki argümanları karşısında yeterince etkili ve cesur alternatifler üretemedi.

İngiltere nasıl bir ekonomi politikası izleyecek?

Muhafazakar Parti, bütçe açığını sıfırlamayı ve hatta Mayıs 2020 itibarı bütçe fazlası vermeyi vadetmişti. Bu da kemer sıkma önlemlerinin süreceği anlamına geliyor. Partinin diğer bazı vaatleri ise 2020'ye dek Ulusal Sağlık Sistemi'ne 8 milyar sterlin daha kaynak aktarmak, daha fazla kişinin ev sahibi olmasını teşvik etmek, asgari ücretle haftada 30 saat çalışanları vergiden muaf tutmak ve 3-4 yaşındaki çocukların ailelerine hafatada 30 saat bedava çocuk bakımı hizmeti sağlamak.

İngiltere, Avrupa Birliği üyeliğini referanduma götürecek mi?

David Cameron daha önce partisinin seçimi kazanarak tek başına iktidara gelmesi halinde İngiltere'nin AB üyeliği ile ilgili olarak en geç 2017'de referandum sözü vermişti. Şu ana kadar bu sözünü tutmayacağı yolunda herhangi bir gösterge yok. Ancak yeni Muhafazakar meclis grubunun eğilimleri de önemli olacak.

İşçi Partisi neden kaybetti?

Özellikle İskoçya'daki kaybı ana muhalefet partisi için yıkıcı oldu. Öyle ki, seçim öncesi İşçi Partisi'nin İskoçya'da 41 milletvekili vardı. Bu sayı sadece bire indi. İşçi Partisi, İngiltere'de bazı bölgelerde milletvekili sayısını artırsa da, seçimin sonucunu belirleyeceği düşünülen kilit yerlerde ilerleme kaydedemedi ve Muhafazakar Parti'den yeterince oy çekemedi. Partinin lideri Ed Miliband de istifasını açıkladı.

Seçimin en büyük galibi kim?

Kesinlikle İskoç Ulusal Partisi (SNP). Geçen yıl İskoçya'nın bağımsızlığı için kampanya yürüten parti, 56 milletvekili çıkardı. İskoçya'nın Avam Kamarası'na toplam 59 milletvekili gönderdiğini düşünürsek, bu çok büyük bir başarı. SNP, İşçi Partisi'nin geçen yılki bağımsızlık referandumu sırasında Muhafazakar Parti ile aynı dili benimsemesini çok iyi kullandı. İskoç seçmen de İşçi Partisi'nin, "İskoçların oyu cebimizde" yaklaşımına tepki gösterdi.

İskoçya'nın bağımsızlığı yeniden gündeme gelecek mi?

SNP genel seçim kampanyasını, İskoçya'nın bağımsızlığı vaadi üzerinden yürütmedi, bunun yerine kemer sıkmaya son, sağlık sistemini koruma, sosyal harcamaları artırma, İskoçya'yı nükleer silahlardan arındırma vaatleri öne çıktı. Ancak İskoçya'da Mayıs 2016'da bölgesel parlamento seçimleri yapılacak. SNP bu seçim kampanyasında konuyu yeniden gündeme getirecek. SNP lideri Nicola Sturgeon kampanyası boyunca yakında ikinci bir bağımsızlık referandumu isteyip istemeyecekleri sorusuna net bir yanıt vermedi.

Seçimin en büyük mağlubu kim?

Kuşkusuz Liberal Demokrat Parti. Liberaller beş yıl boyunca koalisyonun küçük ortağıydı. Ancak 57 olan milletvekili sayıları sekize düştü. Vince Cable, Danny Alexander, Simon Hughes gibi partinin ağır topları milletvekili bile seçilemedi. En azından koalisyon ortağı konumunu sürdürmek isteyen Liberal Demokrat Parti'nin lideri Nick Clegg de istifasını açıkladı.

UKIP ne kadar başarılı?

Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi (UKIP) oy oranını yüzde 3'ten yüzde 12'ye çıkardı. Ancak parti İngiltere'de uygulanan dar bölge seçim sisteminin en büyük kurbanı oldu ve sadece bir milletvekili çıkarabildi. Parlamentoya giremeyen UKIP lideri Nigel Farage da daha önce verdiği sözü tutarak milletvekili seçilemediği için görevi bıraktı.

Partilerin oy oranları parlamentoya neden farklı yansıdı? Çünkü İngiltere'de dar bölge seçim sistemi uygulanıyor. Ülke 650 seçim bölgesine bölünüyor. Her bölgede, oy oranı ne olursa olsun, en fazla oy alan aday milletvekili seçiliyor. Diğer oylar boşa gitmiş oluyor.

Bu nedenle ülke çapında oy oranı yüzde 5'ten az olan SNP, İskoçya'da aldığı yüzde 50 oy ve her seçim bölgesinde başarılı olması sayesinde 56 milletvekili çıkardı. UKIP de bu nedenle ülke çapında aldığı yüzde 12 oya karşın sadece bir milletvekili çıkarabildi. Şimdi kaybeden küçük partilerin seçim sistemi tartışmasını yeniden açmaları beklenebilir.BBC