Partililere seslenen Demirtaş, provokasyonlara karşı dikkatli olunmasını isterken, "7 Haziran seçimleri AKP'nin iflasının miladı olacak. Tek başlarına iktidar olamayacaklarını anladıkları için önümüzdeki 40 gün içerisinde her türlü çılgınlığı yapacaklar. Duyarlı olun. Kışkırtmaya devam edecekler. Seçim bürolarımıza, parti binalarımıza saldıracaklar. Orada halklara elini uzatanlara saldıracaklar. İnanin ki sonları geldiği için bunu yapacaklar. HDP bayraklarını yakanlara şunu söyleyelim. 'O bayraklar hırsızlık parasıyla değil helal parayla alındı. O bayraklar emekçinin alın teriyle alındı. Sizin gibi bayraklarımız hırsızlık parasıyla yapılmadı.' AKP tetikçileri sahnede. Trabzon'da bayrak yakıyorlar. İnanın bize oy vermeseler de gönülleri bizimle. Biz bunlara aldanmayacağız" şeklinde konuştu.

"O KADAR İNSANIN GÜNAHINA GİRDİLER Kİ BU KADAR GÜCE RAĞMEN KORKUYORLAR"



Selahattin Demirtaş
Fransa'nın başkenti Paris'te bulunan Republique meydanında düzenlenen mitingde seçmenlere seslendi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan il mitingleri düzenleyerek iktidar partisine oy istediğini kaydeden Demirtaş şöyle konuştu:

"Bizler yoksulların işçilerin, emekçilerin mirasını devraldık. Biz hırsızlara karşı emekten yana olduk. Şimdi bu mirasla iktidara yürüyoruz. Bunu durdurmak için her şeyi yapıyorlar. Yapmaya devam edecekler. Devletin bütün imkanların onlara sunulduğu bir ortamdayız. Cumhurbaşkanı şimdi Batman'da halka bir parti için oy istiyor. Cumhurbaşkanı'nın maaşı halk tarafından ödeniyor. O ne yapıyor bütün devletin olanaklarıyla AKP'ye hizmet ediyor. Başbakan da aynı şeyi yapıyor. Jandarma, emniyet, bakanlıklar, medya gücü her şey bize karşı kullanıyorlar. Öksürdüklerinde haber oluyor. Devleti sokaktan Ankara'ya kadar ele geçirmişler. Utanmadan bize 'HDP tehditle oy istiyor' diyorlar. Ordu emirlerinde, polis emirlerinde. Gazınız, copunuz her şey sizin elinizde. Ve korkuyorlar ve 'HDP bizi tehdit ediyor' diyorlar. Senin elinde bu kadar güç varken sen korkuyorsan bizim suçumuz ne. Korkunun ecele faydası yok. Güçleri var korkuyorlar. O kadar insanın günahına girdiler ki bu kadar güce rağmen korkuyorlar. Biliyorlar tankla topla bir şeyi durduramaz."

"O BAYRAKLAR HIRSIZLIK PARASIYLA DEĞİL HELAL PARAYLA ALINDI"

7 Haziran seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi'nin tek başına iktidara gelemeyeceğini ve bu nedenle de halkı kışkırtacağını savunan Demirtaş, provokasyona karşı uyarıda bulunurken şunları söyledi:

"Şimdi sonları yaklaşıyor. 7 Haziran seçimleri AKP'nin iflasının miladı olacak. Tek başlarına iktidar olamayacaklarını anladıkları için önümüzdeki 40 gün içerisinde her türlü çılgınlığı yapacaklar. Duyarlı olun. Kışkırtmaya devam edecekler. Seçim bürolarımıza, parti binalarımıza saldıracaklar. Orada halklara elini uzatanlara saldıracaklar. İnanın ki sonları geldiği için bunu yapacaklar. Şunu unutmasınlar, HDP bayraklarını yakanlara şunu söyleyelim. O bayraklar hırsızlık parasıyla değil helal parayla alındı. O bayraklar emekçinin alın teriyle alındı. Sizin gibi bayraklarımız hırsızlık parasıyla yapılmadı. AKP tetikçileri sahnede. Trabzon'da bayrak yakıyorlar. İnanın bize oy vermeseler de gönülleri bizimle. Biz bunlara aldanmayacağız. Ezilenlerin gönlü her yerde bizimle atıyor. HDP yaralara merhem. Bütün Türkiye bunu görüyor. 7 Haziran'da bu görülecek. AKP'de bunu gördü ve anladı."

"AVRUPA'DAKİ OYLAR BİZİM İÇİN KİLİT"

Yurt dışı oyların seçimde kilit rol oynayacağını belirten Selahattin Demirtaş şunları ifade etti:

"Önümüzde 40 gün var. Her saniyesini iyi değerlendirmeliyiz. Avrupa'daki oylar bizim için kilit. Yurtdışında oy kullanmak önemli.

2007'de bağımsız girdiğimiz için Yurtdışında oylardan yararlanmadığımız için kayıplarımız oldu. Bu örneği neden veriyorum belki AKP'yi yıkacak oy sizin oyunuzdur. Oy için herkese ulaşmanız lazım. Memlekete, Avrupa'da yaşayanlara ulaşmanız ve denetlemeniz lazım.  Avrupa'da 400 bin hedef var belki de bu 500 bin olacak. Bu sizin kararlılığınızla olacak. Burada çalışanları gördüğümde barajı aşacağımızı görüyorum. Siz şanslısınız 8 Mayıs'tan itibaren AKP'yi sileceksiniz. İçiniz rahat olsun oylarınızı çalanlara izin vermeyeceğiz. Karşımıza baraja dikmiş olanların başlarına şimdi bela oldu. Şimdi AKP'nin sonunu getirecek bir soruna dönüştü. İktidara doğru yürüyüşümüzü başlatmış olacağız. HDP başarırsa ülkenize rahatlıkla dönme şansınız olacak. Sizler suç işlemediniz, 80 darbesine direndiniz, emekçiden ve işçiden yana olduğunuz için buradasınız. Sizleri orada çiçeklerle karşılayacağız."

"BİZE DİN ÜZERİNDEN SALDIRIYORLAR"

Bazı sözlerinin çarpıtıldığına dikkat çeken Demirtaş, Diyanet İşleri Başkanlığı'nı eleştirerek, zorunlu din dersinin kaldırılması gerektiğini söyledi. Selahattin Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ne söz verdiysek yapan bir hareketiz. Hangi ilkelerin etrafında buluştuysak onları canımız pahasına savunacağız. Bize din üzerinden saldırıyorlar. Bugüne kadar inançlar üzerinden hakları rehine gibi kullanmak istediler. Bunu önemli bir biçimde başardılar. 'Allah' ve 'Bismillah' diyerek çaldılar. Halk bunu daha iyi görüyor. İnsanlar bunlara hırsızlık ve katliam yapsınlar diye oy vermedi. Diyanet bir MGK olarak çalışıyor. MGK'nın amacı neyse diyanet aynı zihniyetle çalışıyor. Halkı teslim almak diyanetin görevi. Böyle bir kurumu kaldıracağız. İnanç kurumu oluşturacağız. Her inanç özgürce inancını yerine getirsin diye bunu yapacağız. Herkes inancında özgür olsun. Bunu sağlayacak kurum diyanet değil. Diyanet devletin dinini anlatıyor. Erdoğan'ın dinini anlatıyor. Din alimlerinin buna sahip çıkması gerekiyor. Din alimlerimizin buna sahip çıkıp çok iyi anlatması lazım. Dinayet İşleri Başkanlığı hırsızlıkla ilgili tek bir hutbe tek bir fetfa yayınlamıyor.  700 bin dolarlık bir saati takan bakan için bu günahtır demeyen bir Diyanet olabilir mi? Bunların işi dinle falan değil. Zorunlu din dersi şimdi diyorlar ya HDP dine karşı.  Dini alet etmene karşıyız biz. Biz dine karşı değiliz çocuklarımıza din eğitimi de vermek istiyoruz. Ama zorunlu tek bir mezhebin dinini herkese anlatamazsın. Zorla dayatamazsın. Biri der ki 'ben Aleviliğin öğretilmesini istiyorum.' Biri der ki, 'Ben Caferiliği öğretmek istiyorum'. Biri, 'Ben Hristiyanım çocuğuma Hristiyanlığı öğretin.' İstediği dersi seçebilir. Seçmeli din dersi olur. İsteyen de Sünni Müslümanlığı seçer. Seçmeli din dersi budur. Kaldıracağız demiyoruz. Bunu en iyi şekillerde okullarda anlatarak. Ama sen bir düşün bakalım .Sizin çocuğunuza zorla Hrıstiyanlığı anlatsalar. Yalan dışında bir şey konuşmuyorlar. Başbakan yalan söylemeye devam ediyor. Taksime Kabe dediğimi söylüyor. Yalan diyorum, yalan söylüyor. 40 gün kaldı senin de ustanın da boyunu alacağız. Yalan söyleye söyleye ne kadar oy toplayacağını göreceğiz. Her biriniz kadrosunuz, vekil sizin çalışın. Biz de size layık sonuç alacağız."