Gül’ün ekim ayında Foreign Affairs dergisinden Jonatthan Tepperman’a verdiği mülakat derginin son sayısında yayımlandı. Tepperman’ın, Suriye, İran, İsrail, Rusya, AB ile olan ilişkiler ve genel gündemin değerlendirilmesine ilişkin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, derginin Ocak-Şubat sayısındaki yazının girişinde "En azından yurt dışında, Başbakan ve politik ortağı Erdoğan’ın gölgesinde kalan, son zamanlarda daha bağımsız bir siyasi kimlik sergileyen" nitelemeleri ile tanıtıldı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve partisi AK Parti’nin parlamentoda çoğunluğu sağlayarak 2003’te iktidara gelmesinden bu yana, Erdoğan’ın ’Daha sert ve otoriter bir lider’ haline geldiği vurgulandı. Yazıda, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, daha ılımlı ve ilerici bir duruş sergilediği ifade edildi. Cumhurbaşkanı Gül’ün, Türkiye’nin hem Müslüman hem de laik ve çok kimlikli değerlerini savunan, kendisine cumhurbaşkanlığı yolunu açan hükümetin antidemokratik uygulamalarına karşı çıkan ’Eski dışişleri bakanı, başbakan ve başkomutan’ olduğu vurgulandı. Yazıda, Gül’ün Türkiye ve bölgedeki olaylara ilişkin sorulara verdiği yanıtlar aktarıldı. Abdullah Gül, yurt dışında Türkiye’nin, Batı’ya yüz çevirdiği ya da AB üyeliğinden vazgeçtiği değerlendirmelerini içeren sorulara verdiği yanıtta, şöyle dedi:

"Bu haklı bir değerlendirme değil. AB’ye tam üyelik için görüşmelerimiz bütün alanlarda sürmekte, her kapıyı zorluyoruz bunun için. Türkiye, AB kurumları ve örgütlerinin her birinde yer almakta. Bölgesel koşullar nedeniyle, bölge sorunlarıyla daha çok ilgileniyor olmamız, AB’den uzaklaştığımız anlamına gelmez. AB’nin yaşadığı kriz geçici, hiçbir kriz sonuna kadar kalmaz. Avrupa çok büyük hatalar yaptı ve bu hatalardan dersini alacaktır."

Cumhurbaşkanı Gül, Suriye’deki sorunun, Şam yönetiminin halkına karşı uyguladığı ve yaşamsal boyutlara varan insan hakları ihlali sorunu olduğunu bildirirken, "Suriye ile 900 kilometrelik sınırımız var. Orda yaşanan sorunlardan dolayı 150 bin Suriyeli Türkiye’de. Rusya ve İran süreçte rol almalı" dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suriye halkının taleplerini desteklediklerini ancak daha fazla can kaybının önlenmesi için Rusya ve İran’ın da geçiş sürecine katılması gerektiğini ifade ederken, başka bir soru üzerine, "Suriye’ye Libya benzeri açık bir dış müdahalenin doğru olmadığını düşündüğünü" vurguladı.