Avusturya'da koalisyon hükümeti kurmak için yaklaşık yedi haftadır müzakereler yürüten muhafazakar Avusturya Halk Partisi (ÖVP) ile sağ popülist Avusturya Özgürlükçü Partisi (FPÖ) anlaştı. Viyana'da parti çevrelerinin verdiği bilgilere göre, anlaşma cuma akşamı sağlandı.

Partilerin yetkili kurullarının da koalisyona onay vermesinin ardından pazartesi günü koalisyon hükümetinin resmen kurulması bekleniyor. Hükümetin kurulmasıyla birlikte Avusturya Halk Partisi'nin 31 yaşındaki lideri Sebastian Kurz "Avrupa'nın En Genç Başbakanı" unvanını kazanacak.

Sebastian Kurz Avrupa'nın en genç başbakanı olmaya hazırlanıyor

Deutsche Welle'nin haberine göre Kurz'un müstakbel koalisyon ortağı Avusturya Özgürlükçü Partisi, Avrupa'daki sağ popülist partiler arasında yer alıyor. Partinin hükümete katılmasıyla Avrupa'da hükümette yer alan sağ popülist partilerin sayısı da artmış olacak.

Koalisyon hükümetinin önemli gündem maddeleri arasında vergi reformu, doğrudan demokrasinin güçlendirilmesi ve göç politikasının sertleştirilmesi bulunuyor. Partiler bu konular üzerinde ana hatlarıyla anlaşmış olsalar da hükümetin izleyeceği politikaların ayrıntıları henüz netlik kazanmadı.

Avusturya'da 15 Ekim'de yapılan seçimlerin galibi Avusturya Halk Partisi seçim sonuçlarının kesinleşmesinin ardından aşırı sağcı Avusturya Özgürlükçü Partisi ile koalisyon görüşmelerine başlayacağını açıklamıştı.

Her iki parti de seçim kampanyalarında mültecilere yönelik kontrollerin sıkılaştırılması, iltica başvurusu reddedilen kişilerin hızlı bir şekilde sınırdışı edilmesi ve radikal İslamcılarla mücadele gibi vaatlerde bulunmuştu.

FPÖ nasıl bir parti?

1955 yılında eski Naziler tarafından kurulan Avusturya Özgürlükçü Partisi, 1986 yılında genel başkan olan Jörg Haider döneminde aşırı sağ ve yabancı düşmanı söylemle kamuoyunda ön plana çıktı. FPÖ 2000 yılında da ÖVP ile koalisyon yapmış, o dönem Avrupa Birliği, FPÖ'nün koalisyon hükümetinde yer alması nedeniyle Avusturya'ya yaptırım uygulamıştı.

2005 yılından bu yana genel başkanlık görevini yürüten 48 yaşındaki Heinz-Christian Strache seçmen tabanını genişletmek amacıyla radikal söylemlerden kaçınan ılımlı bir görünüm sergilemeye çalışıyor.

Geçmişte aşırı sağ çevrelerle olan bağlantılarını "gençlik günahı" olarak nitelendiren Strache, genel başkan olarak parti içinde Nazilerin yüceltilmesine müsamaha göstermediğini vurguluyor. Strache, 20 yaşındayken Almanya'da 1989 yılında Neonazilerin düzenlediği bir etkinlikte kimlik tespiti için kısa süreliğine gözaltına alınmıştı.