BASIN AÇIKLAMASI VE AVRUPA’DA YAŞAYAN YURTTAŞLARIMIZA ÇAĞRI ;


1980 darbesi ve ardından 1982 Anayasası ile gasp edilen temel hak ve özgürlüklerini yeniden kazanmak için mücadele veren Türkiye halkının büyük bir çoğunluğu statükocu partilerden umudu kesince , daha fazla demokrasi ve özgürlük vaadiye 2002 seçimlerine katılan Akp’ye bir şans tanıyarak iktidara gelmesine olanak sağlamıştır.

Ancak, Akp Hükümeti -mecliste sahip olduğu çoğunuğa dayanarak- son iki yıldır yaptığı, insanların yaşam alanına yönelik anti demokratik icratlar ve özgürlükleri kısıtlayıca yasa değişikleri ile büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Özellikle Başbakanın, Taksim’de başlayan demokratik  “protesto” eylemlerine karşı verdiği aşırı sert tepki ve güvenlik güçlerinin uyguladığı görülmedik şiddet, halkın büyük bir kesiminin hükümete duyduğu güveni zedelemiştir.

Halkın, “dindarlar” ve “laikler” olarak ayrıştırılmasına ve bunun yurtdışında yaşayan vatandaşların da içine çekildiği toplumsal bir çatışmaya dönüşmesine karşı çıkmak her yurttaş için hem vicdani bir sorumluluk, hem de bir yurtseverlik görevidir. Bizler yıllar önce askeri cunta dönemlerinde ögürlükleri ve yaşama hakları tehdit altında olduğu için Avrupa’nın değişik ülkelerine iltica etmek zorunda bırakılan yazar ve sanatçılar olarak Avrupa ülkelerinde yaşayan Türkiyeli yurttaşlarımızı;

1. Başbakanın ve kimi bakanların kullandığı ayrıştırıcı, kin ve nefret duygularını körükleyen üslubu mesafeli durmaya; bu üsluptan kendine “görev” çıkaran eli bıçaklı,satırlı  “güçler”in protesto ve gösterilere katılan vatandaşlara karşı giriştikleri saldırıları kınamaya,
2. Avrupa’da giderek yükselen ırkçılık ve ayrımcılık altında ezilen biz, Türkiyeli göçmenleri birbirimize düşürecek, ortak mücadele gücümüzü azaltacak “lobici” yada “çıkar gruplar”ı tarafından organize edilen hiç bir eyleme / mitinge katılmamaya,
3. Belki bazı “Avrupalılar”ın içlerine sindiremediği, ama bizim göçmen olarak değerini çok iyi bildiğimiz temel insan haklarına, “özgürlük, eşitlik ve kardeşlik “ ilkelerine saygı gösterek, bütün dünyanın umutla ve imrenek baktığı Türkiye’deki “hak ve özgürlük mücadelesi”ni anlamaya ve desteklemeye çağırıyoruz.


Mevlüt Asar

(Atyg Sözcüsü)


Çağrıyı destekleyen ATYG üyesi sanatçı ve edebiyatçılar


Mevlüt Asar, Nihat Kemal Ateş, Kazım Cumert, Molla Demirel, Aziz Kücük,  Safiye Can, Hakan Akçit, Hasan Sahin, Gani Cansever, Tanar Çatalpınar, Kemal Yalçın, Murat Tuncel, Cem Duman, Yaşar Çiçekdemir, Aşık Armani, Taner Aday, Bahattin Gemici, İlhan Atasoy, Binali Bozkurt, Ruhi Türkyılmaz, Fuat Kaplan, Raci Helvalı, Fevzi Karadeniz