Türkiye ve Avrupa kamuoyunda geniş yankı uyandıran Türkiye kökenli muhaliflere karşı suikast iddiasıyla ilgili, Avrupa Sürgünler Meclisi imzalı bir basın bildiri yayınlandı.

Konunun önemini dikkate alarak ASM'in açıklamasına yer veriyoruz.

İşte o açıklama:

HDP Milletvekili Garo Paylan hükümetin başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerindeki muhaliflere yönelik olarak suikast listesi hazırladığını açıkladı. Medyadaki bazı tetikçiler de isim vererek suikast isteklerini açıklamaya başladılar.

Muhaliflere yönelik suikast planları yeni değildir ve şimdiki gürültünün başlıca iki nedeni vardır.

Birincisi: geçtiğimiz yılın 15 Temmuz tarinden bu yana sadece Almanya’ya gelenler yaklaşık on bin kişidir. Gülen yandaşlarından barış akademisyenlerine kadar büyük çeşitlilik gösteren bu kesim boş durmamakta, herkes kendi dünya görüşü çerçevesinde muhalefet yürütmektedir. Başka ülkelere gelmek zorunda kalanlar da eklendiğinde sayı rahatsız edici boyuta yükselmektedir.

İkincisi: korku yaymaktır. Muhaliflere yönelik MİT suikastleri yeni değil… Paris’te üç devrimci kadının öldürülmesi kimseyi korkutmadı, kimse muhalefetten geri durmadı… Yeni suikastlerin insanları sindirmek bir yana büyük protestolarla karşılaşacağını AKP’nin de biliyor olması gerekir. Yine de “belki birkaç kişiyi korkuturuz” diye düşünülerek korku yayılmaya çalışılıyor.

Buna karşı yapılacak olan korkmadığını göstermek, rejimi ve AKP’yi teşhir ve tecrit çalışmasını sürdürmek ve biraz dikkatli olmaktır. Faaliyetten asla geride durmamaktır, ulaşmak istedikleri zaten budur.

TC devleti hiçbir hukuk kuralını tanımıyor. Ülkede özellikle Kürtlerin yoğun yaşadığı alanlarda infazlar birbirini izliyor. Hapishaneler dolmuş durumda ve sürekli yenileri yapılıyor. TC bu terörünü Avrupa ülkelerine ihraç etmeye çalışıyor. Bunu bir süredir İnterpol Kırmızı Bülten’i vasıtasıyla yapıyordu, yetmemiş olacak ki şimdi de infazlarla tehdit ediyor. Muhalif olanlar konuşmasın, çalışmasın, hiçbir faaliyet göstermesin, bir köşede sessizce yaşasın isteniyor. Kendi hukuk anlayışlarını Avrupa ülkelerine de dayatmak istiyorlar.

Korku ve tehditle bir yere varamayacaksınız…

Eskiden “üç kişiyi asınca herkes siner” sanılırdı, şimdi birkaç kişiye suikast yapılınca bir şey olacak sanılıyor. Anlayış olarak hiç fark yoktur.

Birkaç ay önce idam cezasının geri getirilmesini savunuyorlardı, baktılar ki korkan yok, vazgeçtiler.

Bundan sonra da olacağı budur.

Yabancı bir ülkede suikast yapmak öncelikle iyi istihbarat gerektirir, biraz dikkatli olursanız bu aşamada bile planı anlayabilir ve deşifre edebilirsiniz.

Suikastçileri ve arkasındakileri iyice endişelendirmenin en iyi yolu, korkmadığını göstermektir.

Daha dikkatli olun ve muhalefetinizi azaltmadan sürdürün…

AVRUPA SÜRGÜNLER MECLİSİ