Wilders, yasanın amacını "Türkiye ve Fas kökenli seçmenlerin desteklediği Denk Partisi'nin meclis, yerel parlamentolar ve belediye meclislerinden atılması" olarak açıkladı.

Sol partiler, Wilders'in önerisini, "saçma ve Hollanda toplumu için tehdit" olarak değerlendirdi.

Wilders, Hollanda Temsilciler Meclisi'nde aşırı sağcı PVV ile Denk üyeleri arasında bir süredir yaşanan ateşli tartışmaların ardından harekete geçti.

PVV lideri Wilders, "Burada bulunma gerekçeleri Hollanda vatandaşı olmaları. Ama herkes biliyor ki, esas olarak Türklerin çıkarları için çalışıyorlar. Erdoğan rejiminin en büyük destekçileri" dedi.

BBC'nin haberine göre aşırı sağcı lider, Denk Partisi'nden, düşmanın gizli destekçileri olarak kullanılan "Beşinci Kol" diye söz ederek, "Denk'i meclisten, yerel parlamento ve belediye meclislerinden uzak tutabilirsek harika olur" görüşünü dile getirdi.

Denk Partisi lideri Tunahan Kuzu, PVV'nin giderek özgürlükleri kısıtlayan bir partiye dönüştüğünü söyledi. Kuzu, "Meclis'te bizi susturmayı başaramayınca şimdi de değişikliği ile bunu deniyorlar. Ama başaramayacaklar" diye konuştu.

Wilders'in, "çifte pasaportlu kişilerin Hollanda çıkarlarını yeterince savunmayacağı" görüşünü "saçmalık" olarak değerlendiren Kuzu, şunları söyledi:

"Önemli olan bir kişinin sergilediği davranıştır. Sayın Wilders'in davranışlarına baktığımızda, İsrail Büyükelçiliği'nde, Temsilciler Meclisi'nden fazla zaman geçirdiğini görüyoruz."

Aşırı sağcı liderin önerisine, muhalefetteki sol partilerden tepki geldi. Yeşil Sol Parti (GL) lideri Jesse Klaver, Wilders'in önerisini "saçma" olarak değerlendirdi.

Klaver, bu önerinin Hollanda'yı kutuplaştıracağını vurgulayarak, "Bizi bölenden çok birleştiren o kadar şey var ki, asıl onlar konuşulmalı" dedi.

İşçi Partisi (PvdA) lideri Lodewijk Ascher de, Twitter mesajında, şunları kaydetti:

"PVV'nin önerisi ne kadar üzücü. Hollanda'da rakiplerinlerinle fikrilerini tartışabilirsin Geert. Ancak belli bir grubu etnik kökeninden dolayı dışlamak, yalnızca o grubun özgürlüğü için değil, bütün hepimiz için tehdit oluşturur."

Wilders, yasa önerisinin kabul edilmesi konusunda iyimser olduğunu söylüyor. Aşırı sağcı lider, Avustralya'da da benzer bir düzenlemenin hayata geçirildiğini savunuyor.

Ancak Wilders'in bu önerisi Anayasa değişikliği gerektirdiği için, hayata geçirilmesi çok da kolay görünmüyor.

Hollanda'da Anayasa değişikliği oldukça uzun bir süreci kapsıyor. Bu tür radikal önerilerin, geniş halk kesimlerinin desteği sağlandıktan sonra, senato ve mecliste ikişer kez oylanması gerekiyor.

Oylamalarda parlamento ve meclis çoğunluğunun üçte ikisi koşulu aranıyor. Değişiklik için bu da yeterli olmuyor. Değişikliğin kabulü için yeni bir milletvekili genel seçiminin yapılması ve oluşacak yeni meclisin de bu yasa önerisini kabul etmesi gerekiyor.