Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Ankara’nın, kısaca Cem Vakfı olarak bilinen Cumhuriyetçi Eğitim ve Kültür Merkezi Vakfı’na ödenecek maddi tazminat miktarının düşürülmesi için yaptığı başvuruyu reddetti.

AİHM, tazminat miktarının düşürülmesi için Türk hükümeti tarafından sunulan gerekçeleri geçerli ve yeterli bulmadı. Ankara, davayı kazanan Cem Vakfı’na ödenmesine hükmedilen maddi tazminat miktarının 44 bin 400 eurodan 23 bin 300 euroya düşürülmesini talep ediyordu.

Cem Vakfı, diğer dini inançlara mensup ibadet merkezlerinin aksine Alevilere ait cemevlerinin elektrik faturası ödemesinin “ayrımcılık” olduğu teziyle 2010 yılında AİHM önünde Ankara’dan davacı oldu. AİHM, 2014’te açıkladığı kararında, Alevilere “dini temelde ayrımcılık yapıldığına” ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ayrımcılığı yasaklayan 14’üncü maddesinin ihlaline hükmetti.

Mahkeme kararının maddi ve manevi tazminata ilişkin bölümü ise 20 Haziran 2017 tarihinde açıklandı. Ankara’nın Cem Vakfı’na 44 bin euro maddi, 10 bin euro da manevi tazminat ödemesine hükmedildi. Mahkeme ayrıca, Alevilere ayrımcılık yapıldığına dair ihlal kararının tekrarlanmaması ve bu ihlal gerekçesinin ortadan kaldırılması için iç hukukta düzenleme yapılmasını istedi.

Ankara’dan itiraz

Türk hükümeti 5 Ekim 2017 tarihinde AİHM kararının maddi tazminatla ilgili bölümüne itiraz etti. İtiraza gerekçe olarak, Cem Vakfı’nın “hiçbir zaman elektrik faturası ödememiş olması” gösterildi. Ankara, AİHM’den, ya maddi tazminata hükmetmemesini ya da hükmedecek ise Türkiye’nin ödeyeceği maddi tazminat sonrası Vakfın elektrik faturası ödemekten muaf tutulamayacağını kararına yansıtmasını talep etti.

Ancak AİHM bu talepleri blok halinde geri çevirdi. Mahkeme, davacının gördüğü zararın net rakamla telafisinin imkansız olduğunu belirtti. Türk hükümetinin Vakfın elektrik faturalarıyla ilgili yeterli belge ortaya koymadığına işaret etti. Davanın esasına ilişkin kararın 2014’te açıklanmış olmasına rağmen, hükümetin maddi tazminata itirazla ilgili başvurusunda sadece 2007 yılına ilişkin elektrik faturalarını gündeme getirdiğini bildirdi. AİHM belgelerine göre, Vakfın bulunduğu bölgeye elektrik tedarik eden BEDAŞ, Vakfın 2007-2017 dönemi için ödemesi gereken elektrik faturası bedelini yaklaşık 476 bin lira olarak açıklamıştı.

AİHM buna karşılık, 2017’de hükmettiği 44 bin euro tutarındaki maddi tazminatın Cem Vakfı tarafından 2007-2017 dönemi elektrik faturalarının ödenmesinde kullanılması gerektiğini belirtti. Karar 1’e karşı 6 oyla alındı.

Cem Vakfı’ndan tepki

Kararı Deutsche Well’ye değerlendiren Cem Vakfı Onursal Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan, Türk hükümetini AİHM kararını uygulamaya çağırdı. AİHM’nin evrensel değerler üzerine kurulu olduğunu belirtip, aldığı kararların Türkiye için de bağlayıcı olduğunu hatırlattı. Doğan, “AİHM ihlale hükmetmişse Türkiye bunun gereğini yerine getirmek zorunda. Alevisi ile Sünnisi ile Türk halkı bu ihlali kabul edemez. Ben sokakta Sünni kesimden kimsenin ‘Aleviye ayrımcılık yapılsın’ dediğine rastlamadım” şeklinde konuştu.

İzzettin Doğan, AİHM’nin 2014 yılında açıkladığı ihlal kararından bu yana, ihlali giderecek hiçbir düzenleme yapılmadığını da söyledi. O tarihten sonra Aleviler olarak 2016 yılında dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu tarafından kabul edildiklerini, Davutoğlu’nun kendilerine AİHM kararı gereği ihlali giderecekleri konusunda güvence verdiğini bildirdi. Doğan, “AİHM kararlarını uygulamaya geçirmedikleri sürece mücadelemiz barışçıl ve demokratik yollardan devam edecek” şeklinde konuştu.