Ortadoğu’dan çıkacak yeni bir Dünya savaşında en büyük zararı Almanya görecektir. Hazırlığı yapılan ve ayak seslerinin duyulduğu yeni Dünya savaşı, muhtemelen Sanayi toplumu ile İslam arasında yada gelişmekte olan Ülkeler arasında kurgulanmaktadır.

 

Önceki gün savaş kışkırtıcılarına hitaben bir yazı yazmıştım. Bu yazı o yazının devamıdır.

 

Alman siyasetçiler akıllı olsalar sadece 2 kere de girdikleri Dünya savaşında, milyonlarca gencini ,ç ocuğunu kaybetti.Bundan ders alırlar. Kendi huzurunu bozacak güçlerin yeniden kışkırtmasına kanmazlar. Savaşın nerede nasıl şekild eğiştireceği,nerede yön değiştireceği,nerede  duracağı belli olmaz.

 

Aslında Almanya seçmeni de cahil demokrasi kurbanıdır. Sözde gelişmiş Ülke olarak belli Ekonomi üzerine kurulmuş sahte lüx içindedirler. Balonları heran patlıyabilir.

 

Almanya’da aile, sözde modern aile yapısına geçmekle bireyselleşmiştir. Toplum hazır tüketim toplumu haline getirilmiş kafeste beslenilen kuş misali fabrikaların yaptığı %98 oranında hazır gıda ile  beslenmektedirler.Toplum yaşamı,fabrika üretimlerine bağlanmıştır.

 

Savaş çıktığında, Sanayi toplumları aç kalacaktır. Afrika’daki, Anadolu’daki halk kendi yaşam savaşını kendisi üreterek vermektedir. Bahçesinde domates, biber, patates,ineğinden aldığı sütle yaşamını devam ettirebilir ama, Sanayi toplumlarının en büyük dezavantajları, Fabrikasyon ürün tüketiminden dolayı yaşamları bağımlıdır. Bağımlı toplumlar bağlar koptuğunda yaşıyamazlar. Kaos çıkar, yağma çıkar, iç savaş çıkar!

 

-2005 yılındaki Avrupa uyum yasasına göre kendi Transport kanunlarından feragat edip EU Kabotaj yasasını kabul ettiler.Bu kanunla kendi bağımsız milli iç taşımacılık sektörünü,sözde maliyetleri düşürüp kendi mallarını Dünya’da rekabet edilebilirduruma getirebilmek için, Polonyalı, Litvanyalı,Çek vs.şirketlerine devretti.


Transport sektörü her zaman söylediğim gibi stratejik sektördür. 
İnsanların bilhassa Sanayi toplumlarında fabrika üretimleri, tüketim merkezlerine taşımacılık sektörü ile olur.Gıda,içecek,giyecek en basitinden kendi iç taşımacılığını bitirince başkasına bağımlı kalırsın. Telefon,internet vs. ses veya görüntü ile,bilgi taşımacılığı yapar. Klasik taşıma araçları da insan ihtiyaçlarını taşır. Sanayi toplumlarında,üretim merkezleri ile tüketim merkezlerinin farklı yerlede oluşu ve insanların başka üretimlere dayalı hayatlarının oluşu,taşımacılık sektörünün önemini,stratejik değerini bir kat daha artırır.

 

-Toplum sanayileşmeyi tamamen tüketim üzerine kurunca,herşey elektrikli sisteme bağlıdır. 35 yıldır Almanya’dayım daha bir saniye cereyan kesilmedi ama bu barış ortamı için geçerli olan durumdur. Savaş ortamında sistem devre dışı kalınca İnsanların ısınma sorunları da aşılamaz. Bundan bir kaç yıl önceydi.ABD ve Rusya’nın elinde var olan EMB-Elektro Manyetik İmpuls Bombe  (http://www.cagribey.com/blog.asp?id=323) araştırmasını yaparken, doğal Güneş patlamalarından yayılan ‘’Gama’’ ışınları ile koskoca ABD’nin elektrik sisteminin çökmesi ve doğacak sonuçlarını gördüğümde durum korkunçtu.


Elektrik sistemi çöktüğünde, Apartman yaşam sistemine alıştırılmış toplumda, 3 gün sonra ne sular akıyor,ne ekmek çıkıyor ne yiyecek ne içecek kalıyor.Kaos başlıyor ve büyük bir iç savaş seneryoları yaşamda gerçekleşiyordu. 
Almanya 1972 deki Ortadoğu da çıkan lokal savaşta bile,Petrol krizi ile Sanayisi en çok zarar gören Ülkeydi. 2013 Almanya-Rusya dış ticaret rakamlarına baktım. Yaklaşık 38 milyar Euro Almanya Rusya’ya ihracaat yapmıç ve Rusya'dan da 37 milyar Euroluk mal almış ama bunun 29 milyar Euro su sadece doğalgaz ve Petrol mamulleri.


Almanya Avrupa’nın en Enerji fakiri Ülkelerinden birisidir.
1930'lara kadar Alman toplumu, EVA-Havva nine, ADAM-Adem dede modelinde yaşamayı bildikleri için  2 ci Dünya savaşı yıllarında kırsal kesimden gelen temel insan ihtiyaçları desteği ile ayakta kalabilmiştir.Global kapitalizm modernleşme altında bu modeli bitirdi.

 

-Almanya’ya ilk geldiğimde trenlerde veya toplu taşıma vasıtalaında seyahat edenlerde hep kitap gazete görürdüm.Şimdi hepsinde cep telefonu,okuma yerine oyun veya sosyal medyada lay lay lom düzeni almış durumda ama işin en acı yanı,en kötüsü internet bağımlılığına tutulmuş durumdalar.İnternet hayatlarında alkol gibi,keyf verici maddeler gibi bağımlılık yapmış durumda. İnterneti kesseler, milyonlar ayaklanır, cingar kopar,savaş hazırlıkları var kimsenin dıngılında değil.

 

-Avrupa bilhassa Almanya,bin yıldır kendi aralarında savaşmalarına rağmen içerlerine Dünya’nın farklı kültürlerinden ve farklı dinlerinden insanların etkisinde değillerdi.Savaştıkları İslam olunca tüm Avrupa tek yumruk oluyorlardı.Şimdi karınlarında yumuşak kısımda birde farklı din,kültür,ve ırk bağlantıları vardır. Bugün, Busch’un deyimi ile savaşmağa çalıştıkları, savaş açtıkları İslam içlerindedir.Bunların %10 u radikal eğilimlidir. Muhtemel savaş tarafı olarak görecekleri İslam Dünyasından gelecek tehlike küçümsenemez.


1071 de Alparslan Bizans’tan Anadoluyu aldı ama o dönem Bizansın toprakları içinde milyonlarca göçebe Türkmenler vardı. 
Fatih istanbul’u aldı ama İstanbul surlarının içinde Bizans döneminde Türk mahalleleri vardı. Osmanlı Viyanayı alamadı zira Viyana’nın ardında komple Hristiyan Dünyası vardı ve içeride yumuşak karın yoktu. İslam şuan Avrupa için yumuşak karındır.İngilter’de pakistanlı,Hindistanlı, Fransa’da sömürge dönemi arapları milyonlarca.1980 li yıllarad devamlı İspanya’ya giderken görüyordum.Türkler yaz tatili için nasıl Türkiye’ye gidiyorsa onlarda akın akın Fransa’dan Kuzey Afrikaya gidiyorlardı. 

 

Cümlenin sonu: Avrupa artık kendine gelmeli,bir kaç silah baronunun gazına gelip bilhassa İslam alemine silah yollamamlıdır. Siyasetini İslam düşmanlığı üstüne kurmamalıdır. Dünya’da her canlı doğduğu topraklarda yaşama hakkına sahiptir.Bu hak dışarıdan gelinip gasp edilemez.Almanya, çocuklarını korumalı savaş kışkırtıcısı Siyasetçilerine kırmızı kart göstermelidir.

 

25.11.2014