-Haber-Yorum-

LÜBECK’TE TARTIŞMALI 8  MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ TOPLANTISI

Şule Perinçek’in Lübeck’e geleceğinin haftalar öncesinden duyurusu yapılmıştı. Almanya’nın tanınmış küçük, şirin kentlerinden biri olan Lübeck aynı zamanda SPD’nin idol isimlerinden Willy Brandt’ın doğduğu şehirdir.
 „Türkiye’de Toplumda ve Siyasette Kadınımızın Yeri“ adıyla düzenlenmiş olan etkinliğe ev sahipliğini  Remzi Uysal’ın başkanlığını yaptığı TÜRGEM derneği üstlenmişti. Dışarıda lapa lapa yoğun  kar yağışının olması sanki toplantıya katılanlarda daha sakin bir atmosfer  yaratmıştı.



Toplantıya katılımdaki renklilik hemen göze çarpmaktaydı.  TÜRGEM üyelerinin dışında, eski Hamburg Başkonsolosu Ülkü Başsoy, şair Süleyman Kayhan, Lübeck Alevi Kültür Merkezi, DİTİB, TGB ve CHP Hamburg Teşkilatından bir grup dinleyici toplantıyı merakla takip ettiler. DGB Haus lokalinde yapılan etkinlikte Cumhuriyet dönemi kadınlarından örnekler verildi. Remzi Uysal’ın günün önemi üzerine yaptığı anlamlı bir konuşmayla başlayan toplantıda sözü alan Şule Perinçek, konuşmasını bir üniversite kampüsünde ders veren Hoca gibi kendinden emin ve genellikle ayakta kalarak  Cumhuriyet dönemi kadınlarından değişik örnekler verdi.



 
M.Kemal Atatürk’ün kadınlara bakışı ile bugünkü AKP zihniyetini karşılaştırırken verdiği bir örnekle günümüze atıfta bulundu. „Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan eşleri ile birlikte Köşkte görüşüyorlar. Bir fotoğraf çekiliyor. Bu fotoğrafta Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül koltukta yer alɪyorlar eşleri ise yanlarɪnda ayakta duruyor. El pençe duran,ayakta duran kadɪnlar ülkemize layık değildir“ belirlemesinde bulundu.
Daha sonra Silivri duruşmalarındaki keyfi ve hukuk dışı çeşitli uygulamalardan uzun uzun örneklerle konuşmasını sürdürdü.


„BDP MİLLETVEKİLİ PERVİN BULDAN AŞİRET GELİNİDİR“

AKP Hükümetinin İmralı görüşmelerine şiddetle karşı çıkan Şule Perinçek, İmralı’ya giden ikinci heyet üyeleriyle ilgili ilginç tespitlerde bulundu. „Pervin Buldan aşiret gelinidir, ayrıca eşinin 35 kilo eroinle yakalandığı basına da yansımıştır. Sırrı Süreyya Önder, sol kesimi temsilen oraya seçilmiştir. Altan Tan ise, dinci kesime verilen bir mesajdır“  değerlendirmesi arka sıralardaki kürt kökenli dinleyicilerin tepkisiyle karşılaştı.




  Doğu Perinçek bugün dışarıda olsaydı inanıyorum ki, geçmişte olduğu gibi bugün İmralı sürecine destek verirdi, eşini faili meçhul bir cinayette kaybetmiş,TBMM’de vekil olan  Pervin Buldan’a yaptığınız „aşiret gelini“ benzetmesini de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ile ilgili bir toplantıda anlatmanızı şık ve ahlaki bulmuyorum“ diyerek dile getirdi.



Ş.Perinçek konuşmasına  „Doğu, Apo’nun yanına ilk gidenlerdendir. O’na, emperyalizmin kucağına oturacağına gel, Türkiye ile anlaş demiştir. Apo, Doğu’nun  teklifini kabul etseydi bu kadar kan dökülmeyecekti“ değerlendirmesiyle, Doğu Perinçek’in o zaman ki Türkiye devletini temsilen mi Bekaa Vadisi’ne gitmiş olduğunu ima etmiştir, yoksa yapılan bir gaf mı sözkonusudur netlik kazanmadı.
 Başbakan Tayyip Erdoğan ile Abdullah Öcalan arasında bir mutabakat olduğunu da dile getiren Şule Perinçek „Apo ne diyor? Bu süreç ölümüne bir süreçtir diyor ve bu süreç tamamlanmazsa beni öldü bilin diyor. Tayyip ne diyor: Ben baldıran zehri içerim”

„MAFYA’NIN DA ULUSALCISI VARDIR“

Konuşmaları esnasında ulusalcılığın sınırlarını kendi anlayışı gereği epey genişleten Şule Perinçek, derin devlet destekli Sami Hoştan ve Drej Ali ( Ali Yasak) gibi faşist mafya liderlerinden bir örnekle sözlerine devam etti.  „Silivri duruşmaları esnasında bir kişinin diğerlerine komut vermesinden, sen kalk şu tarafa geç, sen bu tarafa vb. davranışlarından  rahatsızlık duydum. Kim bu kişi diye sorduktan sonra  ‚mafya babası Drej Ali‘ olduğu söylenince, tepkim daha da arttı, biz bunun için mi mücadele verdik dedim“ Bundan sonrasını dinleyelim. „Daha sonra öğrendim ki, mafyanın da ulusalcı, millici olanını içeri atıyorlarmış, sonradan görsem tepkim için gidip ondan özür dileyeceğim dedim“.  Bu konuyla ilgili salondakilerin sessiz kalmayı tercih etmeleri tuhaf karşılandı.

 


Drej Ali ve Sami Hoştan birçok cinayetten ve uyuşturucu kaçakçılığından dolayı aldıkları cezaların yanısıra Susurluk çetelerinin silah ve sır arkadaşları olmaları ile, ( Abdullah Çatlı ve 10 bine yakın devletten maaşlı köy korucusunun başı Urfalı Sedat Bucak’ın ) kamuoyu tarafından yakından bilinmektedir.

 „GÜNÜMÜZDE SOL-SAĞ YOKTUR ULUSALCILK TEMELİNDE BİRLEŞELİM“

Şule Perinçek konuşmasında, „Günümüzde sağ-sol kalmamıştır, bildiğiniz solcular dönekleşmiştir, gelin ülkemizin çıkarları için ulusalcılk temelinde birleşelim. Ankara'yɪ işgalden kurtarmak lazɪm. Zamanıda İngilizlere sığınan padişah gibi Amerika'ya sığınan Tayyip'ten kurtulmak lazɪm. Kendimize güveneceğiz ve birleşeceğiz. Atatürk ilkelerinde bütünleşeceğiz ve Silivri duvarlarɪnɪ yɪkacağɪz“ çağrısında bulundu.



Konuşmasının son bölümünde CHP Genel Başkanı Kemal Kılçdaroğlu’nu da sert bir dille eleştiren Şule Perinçek, Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları ile bazı milletvekilleri ve tabanı arasındaki farklı düşüncelerden söz ederek, "İP’de olsa Cumhuriyet’in temel prensiplerine ters düşen bir yetkili disiplin kuruluna verilir ve ihraç edilir“ açıklamasında bulundu.   Dinleyiciler sırasında oturan CHP’li Sibel Gazi Tabel söz alarak „ Farklı düşüncede olmak, bizim özgür düşünceye verdiğimiz değer ve farklılığımızdandır. Parti çizgimizde çelişkiler değil, ortak irade ön plandadır“ cevabını verdi.




Nobel Edebiyat barış ödülü sahibi Orhan Pamuk’u da sert bir tonla eleştirerek hedef tahtası yapan Ş.Perinçek, „Benim oğlum Türkiye’de 1,5 değil, 3 milyon Ermeni’yi katlettik deseydi yıldızlı Nobel ödülüne layık görülürdü“ açıklamasını yaptı.
 Etkinliğin evsahibi TÜRGEM başkanı Remzi Uysal’ın etkinliğe engelli eşiyle birlikte katılan  yaşlı  bir anneye 8 Mart Kadınlar Günü adına  bir buket çiçek vermesi alkışlarla desteklendi. Toplu çekilen resimler sonrası etkinlik sona erdi.



Foto: Kadir Taçgın