Münih'teki Rindermark Meydanı'nda 22 Haziran Cumartesi gününden itibaren Suriye, İran, Afganistan ve Bangladeşli 55 mülteci, siyasi sığınma hakkı verilmesi, kaldıkları mülteci kamplarındaki koşulların düzeltilmesi ve kendilerine seyahat özgürlüğü tanınması istemiyle açlık grevi başlattı.


Kurdukları çadırda kalan, kurdukları çadırlarda aralarında Türkçe'nin de bulunduğu çeşitli dillerde “Hiçbir insan illegal değil” diye yazan sığınmacılardan 21'inin durumu kötüleşti. Sığınmacılardan 6'sı hastaneye kaldırıldı. Hastaneye kaldırılanlar, tedavi ardından açlık grevinin yapıldığı Rindermark'a döndü.

Alman gazetecilere açıklama yapan açlık grevlerinin sözcüsü Aşkan Karasami, Almanya’nın kendilerine mülteci hakkı tanımasını istediklerini anlatırken, “Hükümet 21’inci Yüzyıl’da, belgeler mi daha önemli, insan hayatı mı? Diye bir seçim yapmak zorunda” dedi. Karasami, mülteci kamplarında izole bir yaşama mahkum edildiklerini, seyahat özgürlükleri olmadığını, en küçük bir hatada sınır dışı edilme tehdidiyle karşılaştıklarını savundu.

Suriye, İran Afganistan ve Bangladeşli eylemciler ile ilgili haberler Batı medyasında geniş yer bulurken, son 1 yılda Almanya’ya iltica başvurusu yapanların sayısının yüzde 73 arttığı açıklandı. Doktorlar, sığınmacıların sağlık durumlarının giderek bozulduğu ve hayati tehlikelerinin bulunduğuna dair rapor verince, sabah erken saatlerde 350 polisin katılımı ile operasyon düzenlendi. Polis, direnen eylemcileri gözaltına alırken, sevk edilen ambulanslara alınan eylemciler hastaneye kaldırıldı.

 Münih Belediye Başkanı Christian Ude, sağlık durumları bozulan ve bilinç kaybına uğrayan 20 kişinin eyleme son vermek zorunda kaldığını açıkladı.