Nürnberg- Yapılan parti Genel Kurultayında Almanyada yaşayan herkesin toplumsal yaşama eşit katılmaları istenirken, seçme ve seçilme hakkının Almanyada yaşayan herkes için olması gerektiği vurgulandı.

 

Parti Genel Kurultayında yapılan oylama sonucunda parti programına giren ana hatlar ise şu şekilde : Seçme ve seçilme hakkı, önemli bir katılım hakkıdır. AB ülkelerinin vatandaşı olan veya olmayan, yaşam merkezi Almanya olan herkesin, vatandaşlığa bağlı olmaksızın seçme ve seçilme hakkını kullanmasını savunuyoruz. Biz, yerel seçme ve seçilme hakkını Almanya'da yaşayan herkes için taleb ediyoruz.
Diğer toplumsal süreçlerde de örneğin, referandum, inisiyatifler ve kararlarda, imza süreçlerinde ve dilekçe verme haklarının, vatandaşlığına bakılmaksızın herkesin katılımını destekliyoruz..Tüm insanların hakları ve çıkarları gözetlenmeli ve güçlendirilmelidir.
’’

Almanya'da yaşayan ve Alman vatandaşı olmayanlara seçme ve seçilme hakkı verilmediği sürece, katılım sağlanamaz. Bunun için bizler, demokratik olarak seçilmiş olan tüm yerel yabancılar meclislerinin sorunlarını dile getirilmelerini güçlendirmek istiyoruz. Buna tüm yabancılar meclisleri ve uyum meclisleri dahildir tüm bu meclislere, mali ve kadro desteği verilmeldir.

 

Korsanlar Partisinden milletvekili adayı,  gazeteci Mustafa Akpolat, Korsanlar Partisinin aynı zamanda ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı hayır dediğini de vurgulayarak, ‘’ farklı kökenden olan etnik grupların birbirlerine karşı kışkırtılmasına ve ayrımcılığa karşıyız.
Tolere etmek tüm politik çabaların hedef ve amacı olmalıdır. Federal Almanya, Avrupa'nın merkeizinde olan bir ülke olarak, bu tarihi sorumluluğu üstlenmelidir. Ayrımcılığa her durumda karşı durulmalı. Hala bir çok insan rengi ve diğer farklılıklardan dolayı günlük hayatta haksızlığa uğramaktadır .Bu türlü haksızlığa kesin çözüm getirilmelidir. Zarar görene tek taraflı davranışlardan ve yargılamaktan ziyade, ayrımcılığın sebebi araştırmalı, aksetirmeli ve etkin bir şekilde mücadele edilmelidir
şeklinde açıklamada bulundu.

 

Akpolat, tolaransın desteklenmesi gerektiğini ve ayrımcılıkla mücadelenin tüm toplumsal bir görev olduğunu ifade ederek, Bunlarla mücadele eden gruplara gerekli tüm mali imkanlarla da destek verilmelidir. Bizler Irkçılık, ayrımcılık, intorelarans ve aşırı sağcılığa tamamen karşıyız.
Bu radikal olan koşullar, devletçe gözetlenmeli ve sivil toplumca tamamen ortadan kaldırılmalıdır. Anlaşılabilinir ve sorumluluk getiren çalışmalar toplumda çok çeşitlilikle birlikte temel yapıda tarafsız, şefaff uzmanlarca bilimsel araştırmalar yapılmalı ve kamuoyuna açıklanmalıdır
dedi.