"DEVLETİ İSTİHBARAT DEVLETİNE DÖNÜŞTÜRMÜŞSENİZ"

Kılıçdaroğlu, "Demokrasilerde hukukun üstünlüğü kavramı vardır. Herkes yargıya güvenir. Devleti istihbarat devletine dönüştürmüşseniz orada hukukun üstünlüğünden bahsedemezsiniz. Yeni yasalar çıkardılar. Yine insanlar dinlenecek, devlet öyle yönetilecek. Bunun önüne biz geçeceğiz. Bu yasaların tamamını değiştireceğiz" dedi.

"GÜÇLER AYRILIĞI DİYE BİR İLKE VAR"

Kılıçdaroğlu, "Güçler ayrılığı diye bir ilke var. Eğer siz yargının bağımsızlığını sağlayamazsanız demokrasiyi askıya almışsınız demektir. CHP yargı bağımsızlığını nasıl sağlayacak? HSYK ve Savcılar Yüksek Kurulu birbirinden ayrılacak. HSYK oturumuna Adalet Bakanı girmeyecek. Yargı mensuplarını denetleyen Teftiş Kurulu siyasi otoriteye değil Yargıçlar Kurulu'na bağlı olacak. HSYK'nın ayrı ve bağımsız bir bütçesi olacak. Gidip Maliye Bakanı'nın kapısında para dilenmeyecek. Bunu yapacağız. CHP'nin bir görüşü de bu" dedi. 

"DEVLETİ SAYDAM KILACAĞIZ HÜKÜMET 365 GÜN HESAP VERECEK"

Kılıçdaroğlu, "Vergilerin nereye harcandığının hesabını hükümet vermek zorundadır. Devleti saydam kılacağız. Hükümet 365 gün kendi yurttaşlarına hesap verecektir. Hesap vermeyi CHP olarak namuslu bir görev kabul ettiğimizi hepinizin huzurunda yeniden ifade ediyorum. Milletvekili dokunulmazlığını kürsü dokunulmazlığı ile sınırlayacağız. Vatandaşına tokat atan birisi gidip bağımsız yargıda hesap verecek" dedi.

"BİR BAKAN 'MÜSLÜMAN ÜLKEDEN MUCİT ÇIKMAZ' DEDİ"

Kılıçdaroğlu, "Bizden bir bakan 'Müslüman ülkeyiz. Bizden mucit çıkmaz. Ara eleman yetiştiririz' dedi. Emin olun bunu söyleyen Müslümanlığı da bilmiyordur. Üniversiteleri suskun olan ülke bilgi üretemez. Düşüncenin ve insanların özgür olması lazım" dedi.

"CHP İKTİDARINDA YÖK GİBİ BİR GARABET OLMAYACAK"


CHP iktidarında YÖKÜ'ün kaldırılacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, "CHP iktidarında YÖK gibi bir garabet olmayacak. YÖK'ü kaldıracağız. Üniversitelere önce idari özerklik getireceğiz. Sonra mali özerklik getireceğiz. Sonra öğrencilerin üniversite yönetiminde söz, karar sahibi olmasını sağlayacağız. Üniversite öğrencisini hapse atarsın, sonra üniversitede söz ister 'sen daha çocuksun sus' dersin. Üniversite öğrencisi, söz ve karar sahibi olacak" açıklamasında bulundu.

"AB'YE ÜYE OLMAK İSTİYORUZ"

"AB'nin tam üyesi olmak istiyoruz" diyen Kılıçdaroğlu, "AB'nin tam üyesi olmak istiyoruz. Ülkemizde birinci sınıf demokrasi istiyoruz. Üniversitelerin konuşmasını istiyoruz. Sanat insanları istiyoruz. İnsan yaşamı kaliteli olsun istiyoruz. Bunlarla yola çıktık devam edeceğiz" dedi. 

"NASIL BİR CUMHURBAŞKANI OLACAK?"

Cumhurbaşkanlığı seçimlerine değinen Kılıçdaroğlu, "Kimi seçeceğiz değil nasıl bir cumhurbaşkanı istiyoruz. Bunu düşünmenizi istiyorum. Bilgisi, birikimi ile Türkiye'yi temsil edecek mi? Öfke dilini değil barış dilini konuşacak mı? Temiz mi yoksa kirli bir insan mı olacak? Şaibeli mi şaibesiz mi olsun? Herkes bir kez daha düşünsün oy verirken" diye konuştu.

"KANUN TEKLİFİ VERDİK YURTDIŞINDA YAŞAYAN TÜRKLER VEKİL SEÇİLİP SEÇİMLE MECLİS'E GELSİN"

Kılıçdaroğlu, "Biz yıllar yılı sizin sorunlarınızla ilgilendik. Ama itiraf edeyim nasıl ilgilendik? Yurtdışında çalışan işçilerimizi para gözüyle gördük. Vekil grubu gönderdik, turistik gezi yaptılar, sizi dinlediler, sonra da dönünce unuttular. Bu sorunları nasıl aşacağız? Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ilk adım atıldı. Oy kullanacaksınız. Siz neden vekil olamıyorsunuz? Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız kendi vekillerini seçip Meclis'e göndermeli. Bunu sözle yapmıyoruz. CHP olarak kanun teklifi verdik.  Seçim çevresi olarak baktığınızda yaklaşık 30 kişi yurtdışından vekil olarak gelebilir. Sizler Meclis'e gelip kendi sorunlarınızı kendiniz dile getirirsiniz. Size sözümüzdür" ifadelerine yer verdi.

"CUMHURBAŞKANLIĞI VE 2015 SEÇİMLERİNDE DESTEK İSTİYORUZ"

Kılıçdaroğlu, "CHP olarak bildiklerimiz var. Bazı eksikliklerimiz de var. Bunda geç kaldığımızı da biliyorum. Ama neresinden başlansa kardır. Sizden de cumhurbaşkanlığı ve 2015 seçimlerinde destek istiyoruz. Biz efelenmeye gelmedik. Siz bizim gururumuzsunuz. Sizi seviyor, sizin için mücadele ediyoruz" dedi.

YAŞADIĞINIZ ÜLKENİN DİLİNİ ÇOK İYİ BİLMEK GEREK

Eğitimin önemine değinen Kılıçdaroğlu, "Yurt dışında yaşayanlar için, özgüven eksikliği görüyorum. Bu da eğitimden geçiyor. Bir ülkede yaşıyorsak o ülkenin yaşamına katılacaksak o ülkenin dilini çok iyi bilmemiz gerekiyor. Özgüveni yaratan eğitimdir, o dili bilmektir. Çocuklarınızı en iyi okullarda okutun. Çok iyi dil bilsinler. Göreceksiniz bizim onurumuza onur ekleyeceksiniz. Biliyorum bir sürü sorununuz var. Sorunları aşmanın yolu iyi bir eğitim" ifadelerini kullandı.

"BİRLEŞE BİRLEŞE TÜRKİYE'DE DİKTATÖR BOZUNTULARINA İZİN VERMEYECEĞİZ"

Kılıçdaroğlu, "Erdoğan neden insanların bir araya gelmesini istemiyor. Örgütlü toplum istemediği için. Güçlü mü olacağız? Örgütlü olacağız. Birliklerimize üye olun. Örgütlenelim. Birleşe birleşe Türkiye'de diktatör bozuntularına izin vermeyeceğiz" açıklamasında bulundu.

"BİR DİKTATÖR BOZUNTUSU TÜRKİYE'Yİ DÜNYADAN SOYUTLADI"

Kılıçdaroğlu, "Siyaset kariyer mesleği değildir. Siyaset halka adanmışlıktır, halk için çalışmaktır. Siyaseti güçlü kılmak ortak ses çıkarmaktan çıkar. Bir diktatör bozuntusu Türkiye'yi dünyadan soyutladı" dedi.DEMOKRASİ KOLAY DA KAYBEDİLİR

Kılıçdaroğlu,  "Düşünün bir cumhurbaşkanı seçtiniz adı yolsuzluğa bulaşmış. Bir başka devlet başkanı ile yan yana gelecek. İçinden 'Bir hırsızla yan yanayız' diye geçirecek. Olur mu böyle şey. Olmaz. Demokrasi zor kazanılan bir şeydir ama kolay da kaybedilir. Bir güç çıkar ben seçildim, sen konuşmayacaksın, bunun telefonunu dinle der. Türkiye'nin geldiği nokta bu" diyerek eleştiride bulundu.