Türkiye kökenli hukukçular durumu 'Anayasaya aykırı' olarak değerlendirdi.

Almanya hükümeti IŞİD'lilerin vatandaşlıklarını bazı koşullarda iptal etme konusunda uzlaştı. Almanya hükümetinin verdiği karara göre, ikinci bir ülkenin vatandaşlığına sahip, 18 yaşın üzerinde ve çatışmalara katılanların Alman vatandaşlığı iptal edebilecek.

Sosyal Demokrat Partili (SPD) Adalet Bakanı Katarina Barley ve Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partili İçişleri Bakanı Horst Seehofer'in bu konuda uzlaşma sağladığı ancak söz konusu planın halihazırda tutuklu Almanya vatandaşı IŞİD militanlarını kapsamayacağı kaydedildi.

Almanya hükümet ortakları 2014 yılından beri bu konuda yeni bir yasa üzerinde tartışmalar yürütüyor. 2018 yılı ilkbaharında imzalanan koalisyon anlaşmasında Sosyal Demokrat Parti ve Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) nasıl bir düzenleme yapılabileceği konusunda uzlaştı. Adalet ve İçişleri bakanlarının uzlaştığı plana göre Alman vatandaşlığını yetkili makamları yanıltarak elde edenlerin beş yaşın altındaki çocukları da aynı şekilde vatandaşlıklarını kaybedecek. Şimdiye dek bu konuda hukuki açıdan takdir yetkisi bulunuyordu.

Adalet ve içişleri bakanlarının üzerinde uzlaşma sağladığı plan, halihazırda Suriye ya da Irak'ta bulunan Alman savaşçılar için geçerli olmayacak. Gelecekte yurtdışındaki "terör örgütlerine katılan Alman vatandaşlarını" kapsayacak.

IŞİD'e katılan 70 Alman vatandaşı Suriye'nin kuzeyinde, Irak, Türkiye ve Yunanistan'da tutuklu bulunuyor. Bunların bir bölümü Alman vatandaşlığının yanı sıra başka bir ülkenin vatandaşlığına da sahip. Alman hükümetinin yeni planına göre bu kişilerin Alman vatandaşlıkları iptal edilemeyecek.

ABD Başkanı Donald Trump Avrupa ülkelerine IŞİD için savaşan, Suriye Demokratik Güçleri'nin (QSD) elinde olan 800'den fazla savaşçıyı alarak mahkeme önüne çıkarma çağrısında bulunmuştu.

HUKUKÇULARDAN SERT TEPKİ

Av. Mahmut Erdem ve Ceza Hukukçusu Ahmet Yıldırım

Alman hükümeti tarafından IŞİD'e katılıp savaşanların bazı koşullarda Alman vatandaşlığının iptal edilme kararına hukukçular sert tepki gösterdi.

Avukat Mahmut Erdem, bu kararın sadece çifte vatandaşlığa sahip olanlar için geçerli olacağını belirterek "IŞİD elbette islamcı bir terör örgütüdür. Ancak her ne kadar yasada sadece IŞİD kavramı geçse de, bu yasa tüm düşünce suçlarını da kapsamış olacak. Hukuki açıdan kimsenin Alman vatandaşlığı elinden alinamaz. Bu yasanın yürürlüğe girmesi ayni zamanda göçmenlerin Alman toplumuna entegrasyonu açısından da büyük bir engel teşkil edecektir“ dedi.

"IŞİD TERÖRÜ NEDENİYLE VATANDAŞLIK YASASI SERTLEŞTİRİLİYOR"

Her ne kadar yasanın IŞİD ile sınırlı tutulsa da Almanya'da ırkçı parti AfD'nin de baskısıyla vatandaşlık yasasının sertleştirilmeye çalışıldığını savunan Erdem "Almanya'da vatandaşlk kanunu hassas bir kanun. Bilindiği gibi Hitler faşizmi döneminde de Yahudilerin, azınlıkların, sosyal demokrat kökenli vatandaşların vatandaşlıkları iptal edilmişti. Hatta Willy Brandt sürgüne gitmek zorunda kalmıştı. Faşizmden ders çıkarması gereken Alman aanayasasında bu karar ile sertleşme olacak. Kaldi ki bugün terör örgütü olarak tanımlanan bir örgüt, yarın terör örgütü olmaktan çıkabilir. IŞİD bahanesiyle vatandaşlık yasası zorlaştırılmak ve sertleştirilmek isteniyor" şeklinde görüş bildirdi.

"SPD İKİ YÜZLÜ DAVRANIYOR"

Yasa tasarısına imza atan koalisyon ortağı Alman Sosyal Demokrat Partisi'ni (SPD) de iki yüzlülükle suçlayan Erdem "Alman vatandaşlık hakkı çok istisnai durumlar dışında kesinlikle iptal edilemez. SPD burada hukuku ciğnemektedir. Zaten sağ partilerin talebi bu yöndeydi. Fikir düşünceleri kesinlikle bu yasaya dahil edilemez. Ceza sopası gibi bu yasa vatandaşlık yasası üzerinde uygulanmak istenmektedir. Özgür ve demokratik değerleri benimseyen bir ülke değerleri ile celişmektedir" şeklinde konuştu.

Ceza Hukukçusu Ahmet Yıldırım ise, kararın anayasal açıdan sorgulanması gerektiğini ifade ederek “Sözkonusu yasa tasarısı Alman Anayasasının 3. maddesinin 1. fıkrasına da aykırı. Başka bir milletten olan Alman teröristlere, yalnızca Alman vatandaşlığı olan diğer Alman teröristler ile eşit muamele edilmemektedir. Dolayısıyla düzenleme, yabancı kökenli vatandaşları kasıtlı olarak hedeflemektedir" dedi.

Alman vatandaşlığının iptal edilmesi için aynı zamanda anayasa değişikliğine gidilmesi gerektiğini savunan Yıldırım şöyle konuştu: “Burada temel haklara kitlesel anlamda müdahale sözkonusu. Mevcut Vatandaşlık Yasası bir vatandaşlığın iptali için temel olarak yeterli değildir. Bu uygulama ile adli düzenlemelere ilişkin endişeleri beraberinde getirecek. Vatandaşlığın iptal edilmesi durumunda, aynı zamanda ilgili kişinin sınır dışı edilmesine başlanması gerekecektir; bu da yeni sorunlar yaratacaktır. Sınırdışı edilmesi gereken kişi, çoğu zaman ilgili ülkeler ile işbirliğini daha da zorlaştıracağı için, ilgili kişilerin sınır dışı edilmesini sağlamak mümkün olmayacaktır. Ülkede haksız yargılanma ihtimalinin bu insanların yaşamlarını tehlike altına atacağı için sınır dışı edilmesinin önündeki engelleri de gözönünde bulundurmak gerekiyor”.

SÜHEYLA KAPLAN