Alman medyasının Fethullahçıları mağdur olarak tanımlaması yeni değil. Fethullahçıların seküler bir eğitim anlayışı olduğu Alman medyası tarafından daha önce de iddia edilmişti. Bu anlayış 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da değişmedi. 

Daha önce Almanya'nın merkez-sağ eğilimli FAZ gazetesinde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun FETÖ'yü suçlayan ifadelerinin yer almaması dikkat çekmişti. Bu kez Almanya'nın önemli gazetelerden Zeit’ta "Gülen hareketi: Örnek Öğrenciler” başlıklı bir yazı yayımlandı.

Yazı, AKP ve Erdoğan'ı eleştirirken Fethullahçıları "masum ve sivil bir hareket olarak” olarak yansıtıyor. Anfrid Svhenk ve Martin Spiewak imzalı yazıda Fethullahçı okullar için "örnek öğrenciler" nitelemesine yer veriliyor. Almanya'nın "Gülen hareketinin ve okullarının yeni merkezi haline geldiği" belirtiliyor.

FETHULLAHÇILARDAN ALMANYA'YA TEŞEKKÜR

Yazıda, Türk İstihbaratı MİT“in Almanya’ya verdiği "kara listede" adı geçen, Bülent Kaymaz Almanya’ya teşekkür ediyor. Kaymaz Zeit'a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanıyor: 

"Buraya sığınan biri olarak beni koruduğu ve Türkiye'ye boyun eğmediği için Almanya’ya teşekkür ediyorum. Burada Gülen cemaatinin faaliyetlerini yürütebilmesi için yeni bir merkez açma olanağı verdiği için de Alman resmi dairelerine teşekkürlerimi sunuyorum.” 

Yazı, Türkiye'de "Gülen Hareketinin artık vatan hainleri olarak görüldüğünü belirtirken Almanya'nın Gülen yanlılarının yeni merkezi olduğunu" iddia etti. 

Bülent Kaymaz, Türkiye“de 8. Sınıf öğrencisiyken bir öğretmeninin etkisiyle "Gülen Hareketi"ne katıldığını, eğitimini cemaatin bursuyla tamamladığını söylüyor.  

Gülen cemaatinin dünya çapında hiyerarşik bir örgütlenmeye sahip olduğu belirtilirken, örgütün resmi bir merkezi olmadığı ileri sürülüyor. Gülen Cemaati'nin yaklaşık 150 ülkede, 800“ün üzerinde okula sahip olduğu, örgütün muhafazakar/ İslamcı bir anlayışa sahip olduğu söyleniyor. 

"ALMANYA GÜLEN'İN YENİ MERKEZİ"

Merkezi Berlin'de bulunan Gülen yanlısı Diyalog ve Eğitim Vakfı Başkanı Ercan Karakoyun ise "Almanya Gülen’in yeni merkezi olma yolunda. Türkiye dışında hiçbir ülkede bu kadar Türkiye kökenli insan yaşamıyor. Başka bir ülkede bu kadar çok Türk kökenli insan bulmak mümkün değil. Hizmet Hareketi, hiçbir ülkede bu denli iyi bir altyapıya sahip değil. Almanya'da cemaatin okulları, çocuk kreşleri, medyası ve sermaye örgütleri mevcut. Bu oluşumların hepsi Alman kurumları ile iyi ilişkilere sahip. Cemaat mensuplarının Türkiye'deki baskı ortamı sebebiyle Almanya'da birbirine daha fazla kenetlendiği görülüyor. Özellikle de Erdoğan yanlıları ve kimi diğer gruplar tarafından saldırıya uğradıktan sonra. Türkiye'den Almanya'ya sığınanların da Almanya'daki hareketi daha da güçlendireceğini tahmin ediyorum. Cemaat mensupları evde oturan insanlardan oluşmuyor. Doktor, işadamı, restoran işletmecisi gibi çeşitli mesleklere sahip pek çok cemaat mensubu mevcut. Türkiye'de olduğu gibi burada da aktif olacaklar“ ifadelerini kullandı. 

Karakoyun, Alman Dış İstihbarat Servisi şefi Bruno Kahl'in "Gülen yapılanması dini ve seküler eğitim için bir araya gelmiş bir sivil toplum oluşumudur“tanımlanmasına da aynen katıldığını ekledi. 

Bülent Kaymaz’a Almanya'ya sığındıktan üç ay sonra kendisine bir Alman işadamı yardım etti. Fethullahçılar da ev bulması için ona destek verdi. Oğlu, Fethullah okuluna giderken, eşi ise doktor olabilmek denklik almaya çalışıyor. İltica başvurusu yapmak istemeyen Kaymaz işadamı vizesi almak ve biriktirdiği paranın bir bölümünü "Gülen Cemaati”ne ayırmak istiyor. 

ALMANYA'DAKİ İLK OKUL

Muammer Akın, Almanya’nın ilk özel okulu BIL'ı Stuttgart'ta kurdu. Halk içerisinde "Türk Okulu“ olarak bilinen Fethullahçı okulun yöneticiliğini ise Gülen'e yakın bir isim olan Muammer Akın yapıyor. 

BIL cemaatten toplanan 1,5 milyon euro tutarındaki parayla açıldı. Edinilen bilgiye göre maddi gelir elde etmek için işadamlarından ve dernek üyelerinden bağış toplanıyor. Ögrenci başına alınan ücret ise 150 euro. 

Zeit’ta yer alan habere göre Stuttgart’taki BIL Almanya’daki en büyük Gülenci okullardan biri. İlkokulu, ortaokulu ve lisesi var. 15 Temmuz darbe gecesinde Muammer Akın okul için polis koruması talebinde bulundu. Darbe girişiminden sonra 65 aile çocuğunu Gülen okulundan aldı. 

Nisan ayında Muammer Akın, Stuttgart polisinden bir mektup almış ve MİT’in elindeki kara listede adının geçtiğini öğrenmiş. İzlendiğini düşünen Akın, Türkiye’ye seyahat etmeyi düşünmüyor.

Zeit gazetesinde konuyla ilgili şu ifadeler kullanılıyor: "MİT'in karalamaları devam ediyor. Ama görünen bir şey var. Geçenlerde Stuttgart’ta bir salonda uluslararası kültür ve dil festivali düzenlendi. 20 farklı ülkeden 70 çocuk farklı dillerde şarkılar söyledi. Etkinliği düzenleyen Stuttgart Belediyesi İdari İşlerden Sorumlu Belediye Başkanı Werner Wölfle ‘bizim ülkemizde ayrımcılık olmaz. Gülen hareketinin Alman toplum değerlerinin temsilcileri olduğuna inanıyorum" ifadelerini kullandı. 

Muammer Akın Wölf ile birlikte en önde, protokol sırasında oturdu. 

Zeit gazetesi Fethullahçılar için son olarak "Gülen cemaati AKP hükümetinin en önemli ortağıydı. Ancak şimdi Türkiye tarafından terör listesine alındı" sözlerini sarfediyor.

BRAUNS: “ALMANYA GÜLENCİLERİN MEKKE’Sİ HALİNE GELDİ”

Bundan bir süre önce Ortadoğu ve Türkiye uzmanı Alman gazeteci Dr. Nick Brauns Junge Welt gazetesinde "Almanya Gülencilerin Mekke’si haline geldi“ başlıklı bir yazı kaleme almıştı. 

Brauns, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra kaleme aldığı yazıda, Alman hükümetinin FETÖ’cülerin darbe girişimine katıldığı yönündeki iddiaları inkar ettiğini ifade etmişti. 

Brauns yazısında, “Alman hükümetinin dolaylı olarak Gülen hareketi ile bağlantısı vardır" ifadesini kullanıyor. Sol Parti Meclis Grubu adına Federal Milletvekili Ulla Jelpke’nin Alman hükümetine verdiği soru önergesinden anlaşılıyor ki, Alman hükümetinin Gülen hareketi ile bağlantısı var. 

ALMANYA'DA DAĞITILAN BROŞÜRLER

Örneğin Fethullahçıların destekçisi ‘Diyalog ve Eğitim Vakfı’ Berlin’de ve tüm Almanya’da faaliyet gösteriyor. 2015 ve 2016 yılları arasında Federal İçişleri Bakanlığı’nda söz konusu bu vakfın da içinde bulunduğu bir çalışma grubu toplantısı gerçekleşti. Yine aynı şekilde soru önergesine verilen yanıtta Gülen hareketine yakın İşadamları Derneği ile (BUV) Alman hükümetinin ortaklaşa bilgi alışverişinde bulunulduğuna ilişkin itiraflarda bulunuldu” dedi.

Bir diğer yandan, FETÖ yanlısı derneğin Almanya'da broşür bastırarak Erdoğan karşıtı faaliyete başladığı öğrenildi. Almanyada faaliyet yürüten "Diyalog ve Eğitim Vakfı" (Stiftung Dialog und Bildung) posta kutularına broşür bırakmaya başladı. Tüm Almanya'da dağıtılan broşürün başlığı "15/16 Temmuz 2016 Kontrollü Darbesi Sonrasında Erdoğan Türkiye’si." 

Broşürde Alman tarihçi Micheal Wollfsohn'ın 15 Temmuz ile ilgili kaleme aldığı yazıdan bir bölüm yer alıyor. Alman tarihçinin Türkiye'ye Hitler Almanyası'yla kıyaslayarak sarfettiği "Erdoğan klasik iktidarı ele geçirme şablonunu uyguluyor" ifadeleri yer alıyor. Bir Alman askeri okulunda ders veren Micheal Wolfsohn siyonist siyasi görüşleriyle biliniyor.

Süheyla Kaplan/Almanya