YORUM / Mustafa Akpolat 


Çifte vatandaşlık 2000 yılında vardı,  SPD ve Yeşiller kaldırdı.


2000 yılında değiştirilen Vatandaşlık Yasası ile birlikte, daha önce mümkün olan çifte vatandaşlık, yasaya eklenen "Alman vatandaşlığına başvuranların kendi vatandaşlığından çıkma zorunluluğu" ile kaldırılmıştı. Yani bugün çifte vatandaşlık sözü veren ve sözünde durmadığı gibi, iki yüzlü politikasına gerekçeler üreten SPD, Yeşiller ile birlikte daha önce var olan çifte vatandaşlık imkanını kaldırmıştı.  


(Almanya Vatandaşlık yasası 2000 senesinde değişmeden önce, eski yasaya göre bu olanak vardı. Eski yasa da her ne kadar çifte vatandaşlığı kabul etmiyor olsa da, yasada ki küçük bir açık noktadan faydalanılarak çifte vatandaşlık mümkün olabiliyordu. Çünkü eski yasa, devlet eliyle Almanya vatandaşlığının kaybedilmesine olanak vermiyordu. Bu nedenle 2000 senesi öncesinde, Almanya vatandaşlığını almış olanlar, Almanya vatandaşlığını aldıktan sonra yeniden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçmiş iseler, bu hakları mahfuz kaldığından bu kişilerde bir sorun çıkmıyordu.)


  
Hartz IV SPD ve Yeşillerin eseridir.


Bugün milyonlarca insanı açlığa ve sefalete mahküm eden partiler yine SPD ve Yeşillerdir. 2004 yılında yasanın mimarı SPD'li  Peter Hartz'ın adını alan, Hartz IV (sosyal kısıtlama yasası) de yine SPD ve Yeşillerin hükümet oldukları dönemde yürürlüğe girdi


''2010 Agenda'' SPD'nin eseridir

Hartz IV'nın mimarı Peter Hartz ve dönemin başbakanı (SPD) Gerhard Schröder


 Agenda 2010 adı ile hazırlanan 10 yıllık ekonomik, sosyal ve politik reformla sosyal tüm haklar tnrpanlananarak sosyal devlet  yok edilmek istenmişti Bugün yaşanan sorunlar CDU gibi SPD ve Yeşilerinde  eseridir. Bugün gerek çifte vatandaşlık, opsiyon modeli denilen uygulama, Hartz 4, emeklilik yasası, sağlık yasasındaki kısıtlamlar, eğitim ve  sosyal alanlardaki tüm kısıtlamalarda CDU kadar SPD ve Yeşillerinde payı bulunmaktadır.  


Bugün Çifte Vatandaşlığı savunanlar ne kadar samimi?


Bugün geldiğimiz  noktada, Büyük koalisyon kurulmak üzere. Koalisyon sözleşmesinde bulunan sözüm ona kimi yeni ve olumlu bulacağımız bir kaç nokta bile, hükümetin görevi süresince gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceği de tartışmalı. Seçmene verdiği sözü tutmayan partiler,  kendi aralarında anlaştıkları programı uygulayıp uygulamayacakları ise belirsizdir. Günün koşullarını bahane ederek  kimi olumlu diyebileceğimiz düzenlemeleri hasır altı etmeleri de mümkündür.   


Büyük koalisyonun saldırıları da büyük olacak


Genel olarak dünyada ve AB'deki  ekonomik sorunların derinleşmesine paralel olarak, Alman Hükümetleri ve Devleti, gerek bölgedeki sorunları gerekçe göstererek, gereksede genel politikları gereği, çalışanlar üzerindek baskıları artırarak, sosyal alan ve haklara yönelik  daha ciddi saldırılar gerçekleştirecek. Genel olarak Alman sermayesi,  geniş kapsamlı saldırılarını SPD aracılığı ile yaparak  toplumdaki tepkileri azaltarak gerçekleştirmiştir. Adı sosyal kendi sosyal olmayan, demokratlığından eser kalmamış olan SPD ve politikasının Sermayeden yana olduğunu saklamayan  Birlik partileri (CDU /CSU)  önümüzdeki yıllarda sert uygulamalara imza atacaklar.