Berlinale'de adet bozulmadı. Festivalin açılış filmleri hep genel seviyenin altında kalarak izleyicide yarattığı hayal kırıklıkları ile bilinir.

Dünyanın en önemli festivallarinden birini açma onuruna erişen bu yapımlardan çoğu, birkaç yıl sonra hatırlanmaz bile. Bu yılki açılış filmi "The Grandmaster"in kaderi de böyle mi olacak bilinmez ama, kalite olarak yine eleştirmenlerin biraz dudak büktüğü bir film olduğu kesin.

Yüksek beklentileri karşılayamadı

Yaklaşık beş yıl aradan sonra ilk kez yeni bir filmiyle seyircilerin karşısına çıkan Çinli yönetmen Wong Kar Wai'e yönelik beklentiler, filmografisinde "Happy Together" ya da "In the Mood for Love" gibi başyapıtlar bulunduğu için doğal olarak epey yüksekti. Ancak dün Avrupa prömiyeri yapılan filmin sonunda seyircilerden gelen alkışı "nazikçe" olarak nitelendirmek daha doğru olur.

Jüri Başkanı Wong Kar Wai, açılış gecesinin Anke Engelke ve Berlinale Direktörü Dieter Kosslick

Aynı zamanda uluslararası jürinin de başkanlığını yapan Wong Kar Wai'ın filmi, 19'uncu yüzyılın sonunda Çin'de doğmuş olan Ip Man adlı bir Kung Fu ustasının hayatından esinlenmiş. Wong Kar Wai, dövüş sanatları denince akla gelen ilk isimlerden Çin kökenli aktör Bruce Lee'ye de ders vermiş olan Ip Man'ın hikayesi üzerinden Uzakdoğu dövüş sanatlarının tarihçesini ve arkasındaki felsefeyi aktarmaya çalışmış.

Ancak gelen eleştiriler, Yarışma dışı gösterilen filmde hikayenin göz kamaştıran görselliğin gerisinde kaldığı yönünde.

Yıldızı bol açılış

Açılış filmi sinemasal açıdan beklentilerin gerisinde kalsa da organizasyonun ev sahibi Berlinale Direktörü Dieter Kosslick'in yüzü gülüyordu. Bu yıl da Marlene Dietrich Meydanı'ndaki Berlinale Palast adlı sinemanın önüne serilmiş olan kırmızı halı, sanat ve siyaset dünyasından birçok ünlü ismi ağırladı.

Başbakan Yardımcısı ve Hür Demokrat Parti Genel Başkanı Philipp Rösler, Almanya'nın Kültür ve Medyadan Sorumlu Devlet Bakanı Bernd Neumann, Berlin'e hükümet eden Belediye Başkanı Klaus Wowereit ve ana muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti'nin Federal Meclis Grup Başkanı Frank-Walter Steinmeier'in yanı sıra, bu yıl 'Berlinale Kamerası' ödülüne layık görülecek olan İtalyan aktris ve yönetmen Isabella Rosselini, festivalin sponsorlarından bir kozmetik firmasının davetlisi olarak Berlin'e gelen Amerikalı oyuncu Jane Fonda, Alman yönetmen Wim Wenders, efsanevi kameraman Michael Ballhaus, Nina Hoss ve Hannelore Elsner gibi Alman sinemasının en meşhur oyuncuları ve son dönemde "Tatort" adlı Almanya'nın en sevilen polisiye dizisindeki rolüyle yine popüler olan Sibel Kekilli de açılışın misafirleri arasındaydı.

Kadın sünnetini protesto

Kırmızı halının istenmeyen misafirleri de vard açılış gecesinde. Femen adlı Ukraynalı kadın hakları grubunun üyeleri, kadın sünnetini protesto etmek amacıyla sinema önünde üstsüz eylem yaptı.

Ancak kısa sürede kırmızı halıdan uzaklaştırıldılar.

Amerikalı oyuncu Jane Fonda

İranlı yetkililere çağrı

Törende bir konuşma yapan Kültür ve Medyadan Sorumlu Devlet Bakanı Neumann, İranlı yetkililere seslendi.

Neumann, yetkililerden Yarışma bölümünde filmi gösterilecek olan, ancak rejim karşıtı olduğu gerekçesiyle ev hapsinde tutulan yönetmen Cafer Panahi'nin Berlin'e gelebilmesine izin vermelerini istedi.

Berlinale Direktörü Kosslick de iki yıl önce uluslararası jüriye davet edilen ancak festivale katılmasına izin verilmeyen İranlı yönetmenin sahnedeki koltuğunu boş bırakarak dayanışma sergilemişti.

Engelke konukları güldürdü

Bu arada törenin sunuculuğunu yapan ünlü komedyen Anke Engelke, yine neden Almanya'da bu işi daha iyi yapabilecek bir ismin olmadığını gösterdi. Farklı dillerde yaptığı esprilerle, uluslararası konukları da güldüren Engelke, televizyonları başındaki seyircileri de unutmadı ve biraz festival direktörü Kosslick'e takıldı:

"Ne yazık ki fi tarihinde Dieter Kosslick ile öpüşmüş olan birini tanıyan birini tanıyan birini tanıyan kimseyi tanımıyorsunuz. Yoksa siz de şu anda bu salonda olabilirdiniz." ©DW