Muhalefet ve iktidar partilerinden de Merkel'e eleştiriler geliyor.  Alman Gazeteciler Birliği (DJV), Cumhuriyet Gazetesi'neyönelik operasyonun ardından Başbakan Angela Merkel'e, Türkiye'deki basın özgürlüğü konusunda daha kararlı bir tutum sergileme çağrısı yaptı.

Başkanı Frank Überall salı günü Berlin'de yaptığı açıklamada, Merkel'in şimdiye kadarki tepkisinin "hayal kırıklığı” yarattığını belirterek, "Başbakan'ın sessizliği çekilir gibi değil” dedi.

Almanya Başbakanı Merkel'i konuya dair muhalefet de sert şekilde eleştirdi. Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen, "Cumhuriyet Gazetesi'nden çok sayıda gazetecinin gözaltına alınmasından sonra Merkel endişelerini dile getirmek yerine, nihayet artık net tutum sergilemeli” diye konuştu. Dağdelen Merkel'e, Türkiye'de tutuklu yüzlerce gazeteci için de harekete geçme çağrısı yaptı.

Hür Demokat Parti'nin (FDP) Avrupa politikaları sorumlusu ve Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Alexander Graf Lambsdorff da federal hükümetin Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a karşı "ürkekliğinin” anlaşılamaz olduğunu ifade etti. Lambsdorff, "Türkiye'de bir U dönüşü yapılmadığı sürece vize serbestisi ve AB üyeliğinin hiçbir şekilde mümkün olmadığının net şekilde anlaşılması gerekiyor” şeklinde konuştu.

Merkel'e kendi partisinden de eleştiri

Merkel'in partisi Hristiyan Demokrat Birlik'in (CDU) dış politika sözcüsü Norbert Röttgen, Cumhuriyet Gazetesi çalışanlarının gözaltına alınmasından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı sorumlu tutarak, "Onun için önemli olan tek şey Türkiye'ye hakim olmaktır. Avrupa ülkeleri ve Alman hükümeti, Türkiye Avrupa'nın temel prensiplerini ihlal ettiğinde eleştirilerini dile getirmelidir” dedi.
 
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in sözcüsü Steffen Seibert Cumhuriyet Gazatesi'ne yapılan operasyon sonrasında pazartesi günü yaptığı açıklamada, basın özgürlüğünün "yüksek bir değer” ve "tüm demokratik hukuk devletlerinin temeli” olduğunu belirtmişti. Seibert açıklamasında Merkel'in haftalar öncesinde yaptığı ‘Basın özgürlüğü devletin müdahalesi ve sansürün olmaması halinde var olur. Bununla da sınırlı değil. Basın özgürlüğü sorun, hatta tehlike ile karşı karşıya kalma endişesi yaşamaksızın uygunsuzlukları gün ışığına çıkartma ve haberleştirme özgürlüğünü kapsıyor’ açıklamasını hatırlatmıştı. DW/AFP/dpa/GA/BK