Yücel yaptığı özel açıklamada Alman medyasının ve Alman hükümetinin yeterince olaya ilgi gösterdiğini ve tavır aldıklarını belirterek "Almanya hükümeti ve cumhurbaşkanı Deniz'in tutuklanması konusunda gerekli açıklamayı yaptılar. Birçok politikacı, siyasi parti temsilcisi hemen hemen hergün açıklama yapmakta ve bu konuda tavır göstermekteler. Alman hükümetinin yapılması gerekeni yaptığına inanıyorum. Bir abla olarak elbette Deniz'in tutuklanması bizi çok üzdü. Ancak bütün tuituklu gazeteciler için de aynı düşüncedeyim“ dedi.

Türkiye'de yaklaşık 155 gazetecinin cezaevinde olduğunu ve bunların sadece gazetecilik mesleğinden dolayı içerde tutulduklarını hatırlatan Yücel „ Tıpkı diğer gazeteciler gibi kardeşim de sadece yaptığı haberlerden yani gazetecilik mesleğinden dolayı suçlandı. Yaptığı haberler terör suçu sayıldı. Almanya'nın en önemli gazetesi Die Welt'te diğer medyanın haber yaptığı gibi o da benzer haberler yazdı“ şeklinde görüş bildirdi.

Deniz'in Türk asıllı olmakla birlikte Alman gazeteci olduğuna dikkat çeken İlkay Yücel „ Deniz“in tutuklanması basın özgürlüğüne bir gözdağıdır. Elbette annem ve babam da durumdan dolayı çok üzgünler. Günlerini haberleri okumakla geçiriyorlar“ dedi.

Avukatı Veysel Ok aracılığı ile Deniz ile iletişim kurduğunu ve Silivri'ye gidip kardeşi Deniz'i ziyaret etmek istediğini de ifade eden İlkay Yücel "avukatı aracılığı ile Deniz'in psikolojisinin iyi olduğunu öğrendim. Dün de zaten yine avukatı aracılığı ile Die Welt gazetesinde cezaevinden notları yayınlandı. Geleceğe umutla baktığını düşünüyorum“ dedi.

Kendisinin de Frankfurt Halk Evi'nde görev aldığını sözlerine ekleyen İlkay Yücel gazeteci dostlarının Deniz'i yalnız bırakmadıklarını ve ellerinnden geldiğince ona destek verdiklerini söyledi.

Süheyla Kaplan