Süheyla Kaplan-Almanya



 
AB İLE İLK FASLIN AÇILMASINA ALMAN SOL PARTİ'DEN TEPKİ
  

Sol Parti Federal Meclis Üyesi ve Partininin Meclis Grubu Göç Politikaları Sözcüsü Sevim Dağdelen, dün açılan fasıl ile ilgili “Erdoğan ve AKP İçin Yanlış Sinyal“ başlığıyla bir basın açıklaması yayınladı.
 

Türkiye ile üyelik müzakerelerin açılmasının Türkiye'yi islamcı ve baskıcı devlet haline dönüştürmeye çalışan AKP ve Erdoğan için bir cesaret niteliği taşıdığını öne süren Dağdelen, “Faslın açılması aynı zamanda AKP ve Erdoğan otoritesinin benimsenmesi anlamına da gelmektedir. Bu aynı zamanda Gezi Parkı protestocularının yüzüne vurulan bir şamardır. Gezi  protestoları ve  çok sayıda göstericinin tutuklanması, göz altına alındığında bu, federal hükümet ve Avrupa Birliği Komisyonunun güç politikasının bir kanıtıdır“ şeklinde açıklamada bulundu.

 

 

HUKUK DEVLETİ İLKESİ DİKKATE ALINMALI“

 

Dağdelen açıklamasını şu şekilde sürdürdü:“Türkiye'de insan hakları gelişimi gözönüne alındığında, yeni faslın açılmasını meşru kılmak kabul edilemez! Türkiye'de polisin uyguladığı şiddet sonucunda yaşanan siyasi reçeteye baktığımızda; 7 ölü, 8 bin yaralı, bin ağır yaralı bulunmakta, polis „sorumsuzca“ davranmış ve buna rağmen hukuk devleti ilkesi dikkate alınmamıştır. 12 binin üzerinde yaralıya yardım ettikleri için doktorlar, toplanma ve düşünce özgürlüğü kapsamında düşüncelerini söylemek için sokağa çıkan protestocular hala cezaevinde bulunmakta. Alman Federal hükümeti ve Avrupa Birliği Komisyonu Erdoğan ve AKP hükümetini Aleviler, azınlıklar ve Kürtleri baskı altına almaları konusunda desteklemektedir. AKP'nin özelleştirmeye ve keyfi satışlara karşı çıkan sendikalara ve sendikacılara karşı acımasiz tutumu hiçbir şekilde meşru kılınamaz. AB ile faslın açılması, bütün bu acımasız politikaların benimsenmesi anlamına gelmektedir. „

 

SOL PARTİ'DEN AB'YE ÇAĞRI

 

Dağdelen, Sol Parti olarak, Avrupa Birliği'ne üye olmak isteyen aday devletlerden düşünce özgürlüğüne, kişilik haklarına  saygı gösterilmesini,  din ve aznlık haklarının dikkate alınmasını, hukuk devleti ilkesine bağlılık gibi ilkelerin gözönüne alınmasını istediklerini ifade eden Dağdelen, “Bu ilkeler Türkiye için de geçerli olmalı. Türkiye'deki siyasi tablo dikkate alındığında, daha fazla fasıllar açılmamalı. İnsan hakları ve azınlık hakları gibi konular erkonomik çıkarlar için kullanılamaz!“ dedi..

Türkiye'nin AB katılım müzakerelerinde 22 numaralı "Bölgesel Politika ve Yapısal Araçların Koordinasyonu" faslı; AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Kalkınma Bakanı Yılmaz, AB Dönem Başkanı Litvanya'nın Dışişleri Bakanı Linas Linkevicius ve AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Stefan Füle'nin de katıldığı hükümetler arası konferansta (HAK) açıldı.

Türkiye'nin, AB müzakerelerinde üç yıl aradan sonra yeni fasıl açma girişimine, 26 üye ülkenin desteğine rağmen son dönemde Almanya rezerv koymuştu. Daha önce 26 Haziran'da açılması öngörülen 22'inci fasıl ile ilgili nihai karar, Almanya'nın engellemesi nedeniyle AB Komisyonu tarafından yayımlanan İlerleme Raporu sonrasına bırakılmıştı. Komisyonun olumlu görüş bildirmesi ve Almanya'nın faslın açılmasına itiraz etmeyeceğini açıklamasının ardından 22 Ekim'de düzenlenen AB Genel İşler Konseyi'nden onay çıkmış ve HAK için 5 Kasım tarihi belirlenmişti.