22 Eylül seçimlerine üç gün kalmışken parlamentoda grubu olan partiler son kozlarını masaya sermeye devam ediyorlar.

 Almanya‘nın liman kentlerinden Hamburg'da dün adeta seçim şenliği yaşandı. Hükümetteki Hrıstiyan Demokratların adayı ve şuan ki Başbakan Angela Merkel liman bölgesindeki Fischauktionshalle‘ de sosyal demokrat partinin başbakan adayı Peer Steinbrüch, Senato merkezine yakın Speersort meydanında ve Yeşillerin ağır topu olarak tanınan Jürgen Trittin ise Borgweg semtinde konuşma yaptılar.


Üç ayrı etkinliğe de Hamburglu seçmenler youn ilgi gösterdiler. Biz, sosyal demokrat parti SPD ile Yeşiller partisinin karizmatik ismi Jürgen Trittin'in seçim konuşmalarına izlemeye katıldık.

Dikkatimizi çeken, her iki seçim konuşmaları esnasında da işitme engeliler için işaret diliyle konuşan partililerin sahnede olması insana saygıya bir örnekti.

Daha çok seçim vaadleri üzerine yapılan konuşmalardan kısa kesitler sunalım.


Yeşiller Partisi;


"Biz Yeşiller partisi olarak, hep yasaklar partisi olarak adladırılmaktayız. Bu yanlıştır. Ör. Eşcinsellerin evlat edinme hakkına sahip olmalarına biz önayak olduk". Enerji konusuna da değinen Trittin, "insan hakları ve hayvan haklarını koruma gündeme geldiğinde biz Yeşiller varız. Çevre sağlığı ve ekoloji sadece Yeşillerle mümkündür. Çocukların eğitimine bizden daha fazla kim önem verdi?  Bize güç verin Hamburg’dan federal parlamentoya iki vekil gönderelim" dedikten sonra konuşmasına devam etti.


Kendisini eyalet milletvekilleinden Filiz Demirel, Federal Parlamento adayı Anja Hajduk ve Hamburg'un "eski tüfeklerinden" Krista Götsch ile sahnede sunumu yapan GAL Hamburg şefi Katharina Fegebank biran olsun yalnız bırakmadılar.

Trittin günümüzde reddetmesine rağmen, gençlik yıllarında parti programlarında dile getirilen Pedofile (ergenlik çağına gelmemiş çocuklara cinsel arzu duyulması) talebinden dolayı muhalif partilerin hala eleştiri oklarını almaya devam ediyor. Konuşmasında konuya kısaca değinerek Yeşillerin hükümet olmasının önemine ağırlık verdi.


Ana muhalefet partisi SPD’nin  son günlere kadar „sert suratlı“ başbakan adayı Steinbrück ise, eski Başbakanlardan Schröder‘in yeni bir versiyonu gibi rahat davranışları ve texe bağlı olmayan konuşmasıyla dinleyicileri etkiledi.

Rahat davranışlarıyla, 'sizden biriyim' gibi hava estiren Peer Steinbrück’ün konuşması esnasında sık sık „meine perle“  „benim incilerim“ dövizlerinin havaya kaldırılması dikkatleri çekti. Konuşmasında başbakan Merkel’i eleştiren Steinbrück, Amerikan Haberalma servisinin Alman İstihbaratını yakından izlemesi ve dinlemesine yönelik olarak da,  Merkel’in herşeyi önceden bildiğini  ama sustuğunu açıkladıktan sonra, Başbakan Merkel’i samimi olmamakla suçladı.


Konuşmasında Almanya’daki özel sigorta şirketlerinin çifte standartlı davranışlarını da eleştirerek, sosyal sigortanız varsa bir doktordan randevu almanız haftalar sürerken, eğer özel sigortanız varsa ertesi günü randevu almaktasınız. Almanya bu noktaya getirilmiştir, sözleriyle Merkel koalisyon hükümetini eleştirdi.

NEREDEN GELDİĞİNİZ DEĞİL, NEREYE GİDECEĞİNİZ ÖNEMLiDiR

Dikkat çeken bir başka nokta ise, "Nereden geldiğiniz değil, nereye gideceğiniz önemlidir" açıklamasıyla göşmenlere de mesaj vermeye çaışstı. Kökeninizden dolayı değil, duruşunuzdan dolayı bizimlesiniz diyerek esnek bir tablo çizdi.

SPD’nin başbakan adayı Steinbrück’ün konuşması esnasında ve sonrasında kendisini yalnız bırakmayan Hamburg belediye başkanı Olaf Scholz, Federal parlamento adayı Aydan Özoğuz,  eyalet milletvekillerinden Niels Annen, Johannes Kahrs  ve Metin Hakverdi’nin  mitinge katılanlarca çoşkuyla desteklenmesi  Hamburg’dan SPD’nin Federal parlamentoya diğer partilerden daha fazla adayla gideceğine bir sinyal  olarak değerlendirildi.