Türkiye’de sol hareketlerin tarihi üzerine, bugüne kadar bir çok araştırma ve tez kaleme alınmıştır. Özellikle 1965 seçimlerinde Türkiye işçi Partisi’nin seçim başarısı ile başlayan gelişmeler hatırlanmalıdır. Türkiye halkları,TİP’in teorik- politik çözümlemeleri ile sosyalizmle tanıştı.Kuşkusuz, “tarihten ders almak” deyimi, tarihte yaşanmış kimi olayların ana çizgileriyle ve temel bazı özellikleri bakımından “tekrarlanabilir” olduğunu varsaymaktır.

En azından benzer durumlarla karşılaşılmayacaksa, geçmişte yaşananların gelecek için öğretici olması da hatırlama ve hatırlatma kültüründen geçeceğini de göz ardı etmemek gerekir. TİP’in  Meclise girmesi tabuları kırdı, ezberleri bozdu. TİP’in siyasal başarısı onu meclise taşıdı ama kitlelerle arasındaki bağ bürokratikleşti. Emekçilerle ilişkisini geliştiremedi. Parti içinde cephesel bir güçü yaratamadı. TİP belli bir ideolojiyi ve o doğrultuda bir mücadeleyi temsil ediyordu.


Günümüz tarihinde HDP ile bir ilk yaşanmıştır. İdeolojileri ve sınıfsal duruşları farklı olanlar, toplumsal aidiyetleri birleştiren düşünceler HDP saflarında biraraya geldiler. 7 Haziran seçimlerinde büyük bir zaferle çıktılar.


7 Haziran seçimlerinde HDP’nin başarısı TİP'in meclise girmesiyle pek karşılaştırılamayacak bir olgudur. Çünkü HDP politik olarak farklılıkların zenginliğini binbirçiçek bir bahçede topladı. Yıllardır birleşmiyorsunuz diyen halkımızın yüreğiyle, duygusuyla ve düşüncesiyle buluştu. Dolayısıyla nicelik ve nitelikçe farklılıkların biraraya gelmesi güçlü bir moral yaratmıştır. Biraraya gelmenin başarısı ve coşkusu HDP’de sevindirici bir güç oldu.


7 Haziran da ortaya çıkan sonuç, emekçiler ve sol açısından tartışmasız başarıdır. AKP'nin başkanlıkla taçlandırmak istediği otoriter-faşist "kutlu yürüyüşü" şimdilik durdurulmuştur. Meclisin şimdiki bileşiminden halk yararına daha fazla adımlar çıkması ise zaten mümkün değil. Bu meclisin atacağı en ileri adım, bir yandan AKP'yi kirli operasyonlarından, yolsuzluklarından, zulmünden dolayı yargılamak ve Yüce Divan'ın önünü açmak ve asgari ücreti yükseltmek, diğer yandan ise barajı kaldırmak ve "adil ve eşit" erken seçimi hazırlamak olur. Savaş ve insanlık suçlusu AKP'ye kim yaklaşırsa kaybeder. Egemen siyaset kapalı kapılar ardında koalisyon araya dursun, sosyalist solun siyaseti ise bellidir: Bu daha başlangıç...


Evet bu daha baslangıç. Daha düne kadar birbirlerine mesafeli duran,kuşku duyan,endişeleri olan sosyalist sol ile kürt siyasal hareketinin bir araya gelmesi ve ilk adımı başarıyla atması anlamıyla da bir ilktir, güzeldir ve de saygı duyulacak bir ortamdır.. Yakalanan bu olumlu havayı başarmakta başarısızlığa uğratmakta kendi elimizde. Sosyalistler olarak yapmamız gereken ilk adım kendi içimizde bir barış dilini yakalamak olmalıdır. Geçmişin hatalarını ön plana çıkararak ayrıştıran değil,bu güne bakarak gelecek için birlikte mücadelenin koşullarını yaratacak dili bulmalıyız.


7 Haziran seçimlerinde Kürt hareketi de dahil HDP'yi oluşturan güçler, biz değil ben deselerdi, barajı aşamazlardı, bu başarıyı elde edemezlerdi. HDP, mümkün olan bütün güçleri birleştirebildiği kadar birleştirdiği ve mücadeleyi ortalaştırarak sürdürmede ısrarcı olduğu için bu başarıyı elde etmiştir. HDP, bir araya gelmenin doğrudan başarısını yakalamıştır.


HDP, sosyalistlerin, demokratik ve özgür yaşam isteyenlerin, ayrımcılığa uğrayanların, Kürt özgürlük hareketiyle yanyana gelmesi sonucu, Türkiye koşullarında şimdiye kadar görülmemiş bir başarının simgesi oldu. HDP’ye oy veren emekçiler; yolsuzlukların, hırsızlıkların, baskıların,ötekileştirmenin, ayrımcılığı yaratan zihniyetlerden, Kürt sorunu yok diyenlerden hesap sormak için HDP’ye oy verdiler.


HDP bunu iyi okumalıdır,  iyi düşünmelidir ve iyi değerlendirmek zorundadır. 
HDP emekçilerin, fiilen sokakta direnenlerin,  Gezi'nin, Kobane'nin, Kadın özgürlük hareketinin temsilcisi olduğu bilinciyle haraket edeceğine inanıyorum.


HDP, önümüzdeki dönemde işçi sınıfı ve emekçi yığınların sorunlarını sahiplenme ve talepleri doğrultusunda mücadele etmekle karşı karşıyadır.


Sonuç olarak, HDP bileşenleri ilerici, demokrat, devrimci, anti-faşist güçlerin cephesi olduğu unutulmamalıdır. HDP, diğer partilerden farklı olduğunu her alan da gösterereceğine, seçim döneminde ileri sürdüğü talepleri ve verdiği sözleri yerine getirdikçe emekçilerin daha güçlü umudu olacaktır ve ortaklaşma kültürünü güçlendirecektir.


Birlikte daha güçlüyüz...