Rabia işareti, 15/16 Temmuz ve Türkiye’de İslamcılığın karşıdevrimi

Türkiye’de olup bitenleri anlamak için İslamcılar’ın kendilerine biçtikleri şeriat amaçlı tarihi misyonlarına, düşünce yapılarına bakmak gerekir.

15/16 Temmuz hiç tesadüf bir tarih değil. Cumhuriyet’e en cesaretli darbeyi vurmak için seçilen tarih İslam tarihinin başladığı tarihin ta kendisidir. Kendileri için bu günlerin şeriat düzenini getirmek için hangi aşama olduğunu, Hicret takviminin başladığı güne denk getirerek taraftarlarına yansıtmaktadırlar. 16 Temmuz, yeni başlayan bir dönem olarak kutlanacak. Büyük bir olasılıkla Türkiye’de resmi tatil ilan edilecek.
 
16 Temmuz 622’de Hazireti Muhammed’in Mekke’den Medine’ye göç ettiği tarihtir. Yani İslamiyetin, neticede yeni bir dönemin başladığı tarihtir. Bu yeni tarih, Hazreti Muhammed’e tezgahlanmış bir komplo ve Allah’ın yardımı ile bu tehlikeden kurtuluşu ile başlar. Bu Tayyip Erdoğan'ın 'Allah'ın hediyesi' sözlerinin boyutunu göstermektedir.

Darbe senaryosuyla güya Tayyip Erdoğan’ın devrilmesine girişilen komplo, Peygamber'e zamanında planlanan ve fiayskoyla sonuçlanan suikasta benzetilmiştir. Mekke’de sayıları bir kaç yüze ulaşan Muhammed taraftarları Müslümanlar 400 km kuzeydeki Yathrib’e, sonraları Medine ismini alan kasabaya göç ederler. Muhammed'e, Müslümanlığa karşı olan aşiretlerden şeyh Abu Cahl tüm aşiretlerden birinin katılımıyla Muhammed’in öldürülmesini planlar. 15 Temmuz 622 Cuma gecesi Hazireti Muhammed’e Cebrail görünür ve bu gece yatağında yatmaması için onu uyarır. Bunun üzerine Muhammed Ali’den yeşil bir kaftanla kendi yatağına yatmasını ister, bu şekilde de suikasttan kurtulur, Medine’ye kaçar.
 
İşte bu şekilde askeri darbe süsü verilen senaryoya da kutsallık ruhu kazandırılmaya çalışılınır. Başlayan süreç Türkiye’de Müslüman Kardeşler hareketinin Mısır’da Mursi’nin devrilmesinden çıkartılan dersler neticesinde, Cumhuriyet'e karşı intikamcı karşıdevrimlerinin ileri, belki son aşamasıdır.

Herhangi bir yerden tehlike beklendiği için değil, sokakları gelecek bir hafta daha boş bırakmama çağrıları, demokratik Cumhuriyete sahip çıkacak laikleri sindirmek için yapılmakta, sokaklar İslamcılar’la bunu engellemek için doldurulmaktadır.
 
Hatırlanması gereken şudur: İslamcılığın beyni sayılan Qutb, İslam’da farklı anlamlar ve içeriklere sahip olan, Hazreti Muhammed’in İslam’ı savunmak için kullanmış olduğu, ancak içsel gerçeği, doğruyu, yani Allaha inancı keşfetmeyi de amaçlayan cihad kavramına mücadeleci savaşkan bir anlam vermiştir. Bu mücadelede hedef alınanlar sadece İslama saldıranları, İslam karşıtlarını değil, şeriat düzenini getirmeye karşı olan laiklere karşı cihadla savaşmayı da hedef alır.

Bugünlerde meydanları dolduranlar bu görüşlere sahip olanlardır. Şeriat düzeni için mücadeleye katılmayanlar Allah'ın düşmanı olarak tanımlanır ve böylece ‘meşru’ saldırı hedefi gösterilir. Bu insanlar meydanlarda ‘Allah'ın hakimiyetini’, yani şeriat düzeninin kurulmasını kutlarlar. "Allah'ın hakimiyeti" "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ilkesinin totaliter zıttıdır, Cumhuriyet'e karşıdevrimci, intikamcı bir yaklaşımla onu tehdit eden, İslam faşizminin ideolojik temelidir. Şu an meydanları, sokakları dolduranlar Cumhuriyet'in minarelerden okunan selalar eşliğinde toprağa verilmesi için ‚Cenaze’de bulunmaktadırlar.
 
Gün rabia işaretinin günüdür: Müslüman Kardeşler lideri Tayyip Erdoğan’ın sık sık kullandığı bu dört parmaklı işaretin anlamı şudur: "Allah hedefimiz,. Peygamber önderimiz, Kuran anayasamız, Cihad yolumuz, Allah için ölmek en kıymetli arzumuz'dur."
 
Türkiye Cumhuriyeti ruhuna El Fatiha!
 
19.07.2016